Yarım asrı aşkın bir süredir Eskişehir’de yaşıyoruz. 35 yıldır gazetecilik yapıyoruz…
……..
Yani Eskişehir’in geçmişini de…
………..
Bugünlere nasıl geldiğini de iyi biliyoruz…
……………..
90'lı yıllarda Eskişehir kasabadan farksızdı…
…….
Kışın çamuru yazın tozu eksik olmazdı…
…………..
Bugün gondol ve tekne gezileri yapılan Porsuk, bir gün kırmızı, ertesi gün sarı akardı…
…….
Çünkü basma fabrikasının atığı Porsuk’a karışırdı…
……………..
Bir tane bile 5 yıldızlı otelimiz yoktu…
………..
Bugünkü Odunpazarı, varlıklı insanların terk ettiği, yıkık evlerin bulunduğu varoş bir mahalleydi…
…………..
Tepebaşı diye bir ilçemiz yoktu. Bugün birçok otel ve AVM’lerin bulunduğu yer, fabrikalar bölgesiydi…
……………
Doğalgaz olmadığı için kalitesiz kömür yakılıyordu. İnsanlar zehir soluyordu…
…………
İki Eylül ve İsmet İnönü (Doktorlar) Caddeleri araç trafiğine açıktı. Her gün kaos yaşanırdı…
……………..
Bizler o günler…
……….
Eskişehir’de böyle bir değişim olacağını…
……….
Eskişehir’in her yıl yüzbinlerce turist ağırlayacağını…
………….
‘Vizesiz girilen Avrupa Şehri’ olarak anılacağını…
………..
Rüyamızda görsek inanmazdık…
…………
Tüm bunlara rağmen bazı AK Partililer ve bunların trolleri ‘Büyükerşen iki park ve heykellerden başka ne yaptı?’ diye soruyorlar ya…
…………
Yılmaz Hocanın yaşıyla dalga geçiyorlar ya…
…………..
Bizce resmen kendi ayaklarına sıkıyorlar…
…………..
Büyükerşen’e 6’ıncı dönemin kapısını kendi elleriyle açıyorlar…
NOT: Fotoğrafta 90’lı yılların İki Eylül Caddesi ve Köprübaşı görülüyor. Başka söze gerek var mı?
………………………..
BU SOKAK ARAÇ
TRAFİĞİNE KAPATILMALI
Fotoğraflar bir okurumuz Whatsapp hattımıza göndermiş…
………………
Yer Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Caddesi, Nazım Hikmet Sokak…
…………….
Daha önceden trafiğe kapalı olan bu sokakta her gün araç ve motosiklet kaosu yaşanıyormuş…
………..
Ayrıca Adalar’dan gelip, bu sokağı kullanan kuryelerde yayalar için tehlike oluşturuyormuş…
……………
Mahalle sakinleri bu sokağın tekrar araç trafiğine kapatılmasını istiyor…
…………………….
KARİKATÜR
………………
GÜNÜN SÖZÜ
……………………..
TEMEL’İN KÖŞESİ
MUHASEBECİ
Öğle yemeği için mola veren muhasebecilerden Dursun, Temel’e sormuş:
- Uy bir daha dünyaya gelirsen hangi işi yapmak istersin?
- İmamlık, demiş Temel.
Nedenini sorunca da şu cevabı vermiş;
- Mevzuat hep aynı, hiç değişmiyor ki...