Dünkü yazımızın konusu nice yıldır Eskişehir’in gündemine girip çıkan “3. Üniversite” konusuydu. Sonunu şöyle bağlamıştık;
-Ehemi mühime tercih etmek gibi bir mecburiyetimiz olmazsa bugün devam ederiz…
Edemedik işte. Bana göre “ehemmiyetli” bir olay çıkıverdi karşımıza.
-Kemalettin Vardar’ın vefatı…
Biliyorum, bugün genişçe bir soruşturma ekibiyle Eskişehir caddelerine çıkılıp, 1000 kişiye “kimdir?” sorusunu yöneltsek, 10 kişiden doğru cevap alınamayacağına, kendi adım gibi eminim!..
Doğaldır da… Ancak bizim gazetenin yönetim ekibinde ki arkadaşlar atlamamışlar haberi. Belki de habere ekledikleri Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir’in “üzüntü mesajı” nedeniyle anımsamışlardır o ismi.
-Devrim’in mühendisi hayatını yitirdi…
Yine biliyorum, Devrim’in mühendisi” vurgulaması da çok kişiye, çok şey ifade etmeyecektir. Hani şu filmi de yapılan ve yakın tarihimizin önemli efsanelerinden “Devrim Otomobili” var ya onun mühendisi. Daha net ifadesiyle;
-Devrim’e emek veren 29 kişilik mühendis ekibinin en genci olan kişi…
Aynı zamanda TÜLOMSAŞ’ın ilk Genel Müdürlerinden…
Vardar’a, Yılmazoğlu vefası…
Bu son bilgiyi doğrulatmak üzere Tepebaşı Mahallesi’nden arkadaşım, hayatımın içinde yer bulan dostlarımdan Necdet Yılmazoğlu’nu arıyorum. Öncesinde, Eskişehir’in tarihi kurumunun sitesinde aradığım bilgiye ulaşamadığım için…
-İlk ya da ikinci Genel Müdür olabilir, diyor Necdet!..
Devamında niye sorduğumu sorguluyor. Vefatını haber verdiğimde gerçek bir şaşkınlık gösteriyor…
-Nasıl olur, daha 10 gün kadar önce İstanbul’daki evinde ziyaret edip, elini öpmüştüm. Çok da sağlıklıydı…
Bu kez şaşırma sırası bende. DDY Çırak Okulu’nun yetiştirdiği gerçek ustalardan biri olduğunu biliyordum Necdet’in ama “Genel Müdür-Usta” ilişkisinin yıllar sonrasında bile sürüyor olmasına kim şaşırmaz!..
Hani günümüzde adı bile bile anılmayan “vefa örneği” duygulandırıyor insanı. Başlıyor anlatmaya;
“-Allah’ın rahmeti üzerinde olsun, Çırak Okulu’nun 2. Sınıfından itibaren motor dersine geliyordu bize Kemalettin Bey.”
Sonra anılara dalıyoruz sayın Vardar’a ilişkin…
“Motor dersine girmeye başladığında da en genç mühendisti, askerliğini bile yapmamıştı. Yıl 1959 olmalı. Askerliğini de Eskişehir’de yaptı. Öğleden önce Hava İkmal Merkezi’nde, öğle sonrası DDY Fabrikalarında çalışıyordu.”
DDY Fabrikaları, Eskişehir Lokomotif ve Motor Sanayi Müessesesi (ELMS) ve nihayet, TLOMSAŞ adıyla şirketleşen kurumun Genel Müdürü… Diğer bir ifadeyle;
-TCDD Genel Müdürlüğü ve Eskişehir Sanayiine 30 yıla yakın verimli bir hizmet dönemi.
Garp kafasıyla üretim, Devrim!..
Kuşkusuz buradaki görevinin ilk unutulmaz anısı, halen çeşitli şekillerde anlatılan ve “ilk Türk Otomobili” olarak tarihe geçen;
-4 Adet Devrim Otomobilinin üretilmesindeki katkısı…
Buna ilişkin ilk anım, öyle ya da böyle 139 günde üretilen Devrim’in TBMM önünden Anıtkabir’e giderken “yolda kalması” olayını veren gazetelerdeki haberlerdir;
-Devrim 300 metre gittikten sonra stop etti!..
Olay, yıllar sonra çeşitli ağızlardan değişik anlatımlarla haber, yazı konusu oldu. Buna değinen ilk araştırmalardan biri de Dünya Gazetesi’nde tarafımdan kaleme anılmıştır. “Yapılsın” emrini veren merhum Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in şu sitemine ağırlık vererek;
“-Garp kafasıyla otomobil yapıyoruz, şark kafasıyla ikmal (yakıt) yapmayı unutuyoruz!..
***
Değişik bakış açılarından daha çok yazılıp-çizilecek bir konu. Bu vesileyle Kemalettin Vardar’ı sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum…