66 yaşındaki Hacı Yılmaz , 2009 yılında geçirdiği bir rahatsızlık sebebiyle görme duyusunu kaybetti. Bu olaydan sonra hayatı değişen evli ve 3 çocuk babası Yılmaz, dışarı çıkamaz hale geldi. Çok zor günler yaşayan Yılmaz, ilerleyen yıllarda ise kas hastalığı olarak bilinen distoniye yakalandı. Yaşadığı bu zorluklar, zamanla onu yazı yazmaya yönlendirdi. Öyküler ve şiirler yazmaya başlayan Yılmaz’a kelimeler adeta bir ilaç oldu. Yazdıkça konuşma güçlüğü çeken Hacı Yılmaz’ın zamanla ifadesi daha akıcı hale geldi. Bu zamana kadar iki kitabı basılan Yılmaz, yazmayı hiç bırakmayacağını söyledi.
"Karanlık içinde yaşıyorum"
Yaşadığı zor günleri anlatan Yılmaz, görme duyusunu kaybettikten sonra hayata adapte olmanın çok zor olduğunu belirterek, "15-16 yıl önce gözlerime bir hastalık geldi. Doktorlar çaresi olmadığını söyledi. Retinam yandı, kimseyi tanıyamıyorum. Herkesi aynı görüyorum, tamamen karanlık içinde yaşıyorum. Bu yüzden dışarı çıkmam çok zor oluyor" dedi.
"Hastanede yatarken bile yazıyordum"
Sadece görme engelli olmadığını, ayrıca parkinson grubu hastalıklardan biri olan distoniye de yakalandığını anlatan Hacı Yılmaz, bu süreçte yazının kendisi için bir tutunma noktası olduğuna dikkat çekti. Yılmaz, "Konuşmakta zorluk çekiyordum ama şimdi daha iyiyim. Hastanede yatarken bile yazıyordum. Çünkü şiir yazma isteği ne zaman gelir bilemezsiniz. Gece saat 00.00’da da gelir, sabah 07.00’de de gelir. Şiir yazmanın kolay bir iş olmadığını gördüm. Öyküler, şiirler yapmaya çalışıyorum" diye konuştu.
Yaşadığı tüm zorluklara rağmen pes etmediğini söyleyen Hacı Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Şairlerden özür dilerim. Ben onlar gibi şair değilim, hayata bağlanmaya çalışıyorum. Amerika ve Kanada’da hastalığımın ilacı var ama satılmıyor. Avrupa’da pek görülmeyen bir hastalıkmış. Ama ben pes etmiyorum, inancımı kaybetmiyorum. Allah’a şükürler olsun inanıyorum. Kendime ’İnancını kaybetmeyeceksin hiçbir zaman, sen yapacaksın’ diyorum. Zorluklara rağmen yazarak hayata bağlandığımı hissediyorum. Tüm insanlara da bunu tavsiye ediyorum. İnsanlar da ‘Benim işim bitti’ demesin, dört satır da olsa bir şeyler yazsınlar. Benim şiirlerimi okuyan biri olduğunda çok mutlu oluyorum, duygulanıyorum. Bunlarla hayata bağlanıyorum" dedi.