Birkaç yıl önce Tekirdağ’a gittiğimizde, aracımızdan indiğimizde, kentin buram buram Rakı koktuğuna şahit olmuştuk…
………….
Çünkü kentin ortasında Rakı fabrikası vardı…
…………..
Aslında kokan rakı değil, anasondu…
…………
Eskişehir de ise son günlerde kötü bir koku var. Koku şeker fabrikasının bacasından çıkıyor…
…………….
Ve bu durum yıllardır sürüyor. Kimse bir şey yapmıyor…
………
Tamam, fabrika üretime devam etsin, başka bir yere falan gitmesin…
…………
Ama kokunun giderilmesi için bir çare üretilsin…
………………
Bir arkadaşımız ‘Bacalara koku arıtma sistemi konulabilir. Bu kötü kokuyu azaltabilir, hatta yok edebilir’ dedi…
……………
Anlamadığımız bir konu olduğu için bir şey diyemedik…
………….
Ama o an aklımıza Tekirdağ geldi ve ‘O arıtmanın içine anason koysalar, Eskişehir rakı koksa daha iyi olur’ dedik…
…………….
İşin şakası bir yana…
…………….
Dağları delip, kilometrelerce tüneller yaparken…
…………..
Denizin altından Marmaray’ı geçirirken…
………..
Uzaya uydu gönderirken…
………….
Artık uçan otomobiller piyasaya çıkmaya hazırlanırken…
……………
Biz bir koku sorunu çözemiyorsak…
…………
Bu öncelikle milletvekillerinin…
…………
Daha sonra bu kenti yönetenlerin…
……….
Ve tüm Eskişehir’in…
…………….
Utancı olur…
NOT: Bu yazıyı tam 3 yıl önce yazmıştık. Ne yazık ki, koku Eskişehir’in utancı olmayı sürdürüyor ve kimse bir şey yapmıyor…
…………………….
CUMARTESİ NEŞESİ
Ailesiyle Muhteşem Yüzyıl dizisini seyreden minik çocuk annesine dönerek; ‘Anne ben de padişah olmak istiyorum’ dedi. Ve ‘Yedi tane cariyem olacak…’
……..
Biri bana yemek yapacak.
Biri elbiselerimi yıkayacak.
Biri arabamı yıkayacak.
Biri evi temizleyecek.
Biri bana şarkı söyleyecek.
Biri beni yıkayacak.
Biri de benimle sohbet edecek, eğlendirecek…
……….
Anne ‘Peki yanında yatacak kimse istemiyor musun?’ demiş.
Çocuk ‘Hayır benim yanımda sen yatacaksın. Çünkü seni çok seviyorum canım anneciğim’ demiş…
……….
Anne gözleri yaşararak sormuş ‘Peki cariyelerin nerede yatacak oğlum?’ Çocuk ‘Onlar babamla yatsın’ demiş…
……….
Baba gözleri sevinçten parlayarak bağırmış;
Padişahım çok yaşaaa…
…………………
KARİKATÜR
……………………
GÜNÜN SÖZÜ
Gün gelir, elleriyle gömer seni en sevdiklerin. Ve seni en çok seven atar ilk toprağı…
………………..
TEMEL’İN KÖŞESİ
NE YAPAR
Temel çok gamsız biri idi... Tembeldi de... Yerinden kıpırdamaya üşenir, her işini yavaş yavaş yapardı. Köyün yaşlılarından biri sinirlendi sonunda. – Uşağım, her şeyi ağır yapıyorsun, senin çabuk yaptığın tek şey yok mudur? Temel başını sallayarak cevap verdi: – Vardır. – Nedir? – Çabuk yorulayrum!