Bu adamlar hiç gülmüyor.
Espiri yapamıyor.
Espiriden ve şakadan anladıklarını sanmıyorum.
Gerim gerim geriyor, geriliyorlar...
Empatinin zerresi yok!
Sanırsınız, küçük-büyük bütün dağları onlar yaratmış.
****
Bunları hak ettiğimizi düşünmüyorum.
Biz kahkahalarla gülen insanlardık.
Kavgacı değil, şaka yapan politikacıları  ve sanatçıları severdik.
Nejat Uygur'u mesela.
Metin'i, Zeki'yi.
Öztürk Serengil'i.
Şener Şen'i.
Beyazıt Öztürk'ü, Şahan'ı ve Yılmaz Erdoğan'ı...
Leve Kırca'yı. Müjdat Gezen'i.
Kemal Sunal'ı...
Cem Yılmaz ve Ata Demirer'i.
****
Sokakta gülen pek fala insan kalmadı.
Gülücük yerine taş atmayı tercih ediyorlar.
Bir selamı bile çok görüyorlar.
Sokakta, telefonla bağıra bağıra konuşuyorlar.
Kimseyi umursamıyorlar.
Siyasetin yeni dizaynı bu.
Yeni düzen insanı.
****
Bu kadar ciddiyet fazla.
Gülümseyen insanlara.
Gülmesini bilen çocuklara.
Gülmesini bilen yöneticilere ihtiyacımız var.

********

ZAMANE TROLLERİ... 

Daha önce seçim gazeteleri yayınlanırdı.
Hr seçimden önce, aslı astarı olmayan haberlerle seçmeni yönlerdirmeye çalışırlardı.
Şimdi sosyal medyalardalar ama:
Zamanın trolleri onlardı.
****
Normal gazetelerin fiyatı 1 liraysa, bunlar 20 liradan satılırdı.
Satılır bölümü yanlış.
Parasını tetikçiliğini yaptıkları parti yöneticilerinden alır.
Gazeteleri Köprübaşı'nda bedava dağıtırlardı.
****
Adı gazete ama; basın mensubu yok!
Basın ahlak kuralları yok.
Yasalara uyum yok!
Kaynak belirtmeden istediklerine, istedikleri çamuru atabiliyorlar.
****
Diyeceksiniz ki; ne değişti?
Bugün troller sosyal medyada seçim terörü estiriyor.
Montaj ve düzmece olduğunu bildikleri haber ve görüntüleri paylaşmakta bir beis görmüyorlar.
Daha da acı olan.
Bu trol ürünlerinin miting meydanlarında liderler tarafından sergilenmesi.