Kent, yedi bin yıl öncesine kadar uzanan köklü bir tarihi mirasa ev sahipliği yapmaktadır. Antik kaynaklar, ünlü masalcı Ezop'un doğduğu yer olarak Kütahya'nın bilindiğini göstermektedir. O dönemde Kütahya'nın adının KOTIAEION olduğu sikkelerden anlaşılmaktadır.
Kütahya: Zengin tarihi
Kütahya'ya yerleşen en eski halk Friglerdir ve M.Ö. 12. yüzyılın sonlarında Anadolu'ya göç ederek bölgeye hakim olmuşlardır. M.Ö. 676'da Kimmerler, Frigya kralı III. Midas'ı mağlup ederek Kütahya ve çevresini ele geçirmişlerdir. Ancak, Lidya kralı Alyattes'in Kimmer egemenliğini yıkmasıyla bölge Lidya hâkimiyetine girmiştir. M.Ö. 546'da Anadolu'yu istila eden Persler, Lidya ordusunu mağlup ederek bölgeye hakim olmuşlardır. M.Ö. 334'te Büyük İskender, Biga Çayı civarında Persleri yenerek bölgede üstünlük kurmuştur.
Büyük İskender'in ölümüyle M.Ö. 324'te Kütahya ve çevresi komutanlarından Antigonas'a geçmiştir. M.Ö. 133'te ise Roma egemenliği altına girmiştir. Bizans döneminde piskoposluk merkezi olarak önemini sürdüren Kütahya, daha sonra Anadolu Selçuklularının hâkimiyetine girmiştir. 1078 yılında Anadolu Selçuklu Devletini kuran Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Kütahya'yı da ele geçirmiştir. 1097 yılında Haçlıların saldırısına uğrayan Kütahya, kısa bir işgalin ardından 1233 yılında tekrar Türk hâkimiyetine girmiştir.
Selçuklu dönemi eserleri arasında Hıdırlık Mescidi, Yoncalı Hamamı ve Camii, Balıklı Camii ve Medresesi gibi önemli yapılar bulunmaktadır. 1277 yılında Anadolu Selçuklu Devletinin dağılmasıyla birlikte bu topraklar Germiyanoğlu beylerinin egemenliğine girmiştir. Kütahya'nın tarihi, Germiyanoğulları döneminde de zenginleşmiş ve Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altında ilelebet devam etmiştir.
Germiyanoğulları'nın önemli eserleri arasında, II. Yakup Bey İmaret Külliyesi, Umur bin Savcı Medresesi, İshak Fakih Camii ve Medresesi bulunmaktadır. Germiyanoğulları Beyliği'nin son hükümdarı II. Yakup'un kız kardeşi Devlet Hatun'un Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt ile evlenmesi, akrabalık bağlarını güçlendirmiş ve II. Yakup'un 1429'daki ölümünden sonra Kütahya, vasiyeti üzerine Osmanlı topraklarına katılmıştır. Kütahya, 140 yıl boyunca Germiyan Beyliği'nin başkenti ve 400 yıl boyunca da Anadolu Beylerbeyliği'nin merkezi olarak önemli bir konumda bulunmuştur.
1850-1851 yılları arasında, Macar bağımsızlık hareketinin milli kahramanlarından Lajos Kossuth, Kütahya'da konuk edilmiştir. 1867 yılından itibaren Hüdavendigar vilayetine bağlı bir sancak merkezi olan Kütahya, II. Meşrutiyet döneminden sonra bağımsız bir sancak olmuştur. I. Dünya Savaşı sonrasında, 17 Temmuz 1921 tarihinde Yunan işgaline uğrayan Kütahya, Türk Ordularının 26 Ağustos 1922'de başlattığı Büyük Taarruz ile bağımsızlığını kazanmış ve 30 Ağustos 1922'de Başkomutan Meydan Muharebesi'nin kazanılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı bir il olmuştur.
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz Cumhuriyeti biz tesis ettik. Onu ila ve idame edecek sizsiniz" sözü Zafertepeçalköy’de dile getirilmiştir ve "Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" komutu Dumlupınar’da verilmiştir. Başkomutan Meydan Muharebesi'nin sevk ve idare edildiği yer, günümüzde Altıntaş İlçesine bağlı Zafertepeçalköy merkezindedir.
