Taraftarımız stada alınmıyor, kafile otobüsümüz taşlanıyor…
……………..
Onlarca kişi sahaya giriyor, futbolcularımız saldırıyor uğruyor…
…………….
Tribündenler pet şişe, taş ve maytap atılıyor, ‘Sahaya ineriz, ananızı s..eriz’ diye bağırılıyor…
……………
Futbolcu kendini yere bırakıyor, uyduruk bir penaltı ile gol atılıyor…
…………….
Ve tüm bu rezaletleri kimse görmesin diye, maç yayınına izin verilmiyor…
…………
Manavgat maçında futbol değil, kaos vardı…
………….
Rezillik, rezalet ve eşkıyalık vardı…
……….
Futbol terörü vardı…
………………
Eskişehir’in iktidar vekilleri, Fatih Dönmez, Ayşen Gürcan ve Nebi Hatipoğlu…
………….. 
Bir şeyler yapın…
………..
Federasyonu arayın, gerekirse Cumhurbaşkanına çıkın…
………………
Ama bu densizlere, yaptıklarını yanına bırakmayın…
……….
Yoksa Eskişehir ve bu taraftar sizi affetmez…
NOT: Nebi Hatipoğlu Manavgat’a futbolcularla birlikte gitti, tek başına mücadele etti. Duyduğumuza göre İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı bile telefonla aramış. Eskişehirliler ve taraftarlar Hatipoğlu’nun bu yaptıklarını da unutmayacaktır…


……………………. 

BU KENT SİZE İNANIYOR

Manavgat karşısına  santraforsuz bir takım çıkardık, iyi oynamadık…
………………
Ama böyle bir ortamda zaten iyi futbol oynanmazdı…
…………..
Yine de şampiyonluğun en büyük adayı biziz…
………
Manavgat maçını artık geride bırakmalıyız; son iki maça odaklanmalıyız…
……………..
Bu iki maçı alarak, amatör bataklığından kurtulmalıyız…
…………….
Haydi çocuklar, bu kent size inanıyor…
……….
Şampiyon olalım, Manavgat’ın kulaklarını bol bol çınlatalım…


……………..

HAYDİ PAMUK ELLER CEBE!

Eskişehirli sanayiciler, işadamları, meslek örgütleri…
…………..
Haydi pamuk eller cebe…
…………
Şampiyonluk primi belirleyelim, bu çocuklara destek verelim…
……….
Şampiyonluğu Eskişehir’e getirelim…
………………..
KARİKATÜR:


………………
GÜNÜN SÖZÜ:


………………….
TEMEL’İN KÖŞESİ
AV MESMİMİ
Temel, kahvede kara kara düşünürken, Dursun gelmiş ‘Niye düşünüyorsun?’ diye sormuş. Temel, evinden uzak ormanda çalışırken bazen Fadime’yi canı çektiğini, ancak eve gidinceye kadar da yorulduğunu söylemiş. Dursun da ‘Uşağum, yanına bir tüfek al, canın çektiğinde ateş et, Fadime senin yanına gelsin’ demiş. Bu fikir Temel’in çok hoşuna gitmiş. Aradan 3 ay geçmiş. Temel yine kara kara düşünmeye başlamış. Dursun ne olduğunu sorduğunda ‘Valla ilk zamanlarda her şey güzeldi. Ancak av mevsimi başladı, kim ateş ederse, Fadime oraya gidiyor’ demiş…