90’lı yıllardı. Bir adam dost hayatı yaşadığı kadının 11 yaşındaki kızına tecavüz etmişti…
…………
Yakalandığında polise, savcılığa ve hakime verdiği ifadelerde suçunu itiraf etmişti. ‘Alkollüydüm yaptım’ demişti…
……..
İlk çıktığı mahkemede ise suçunu inkar etmişti. ‘Ben birlikte olduğum kadını dövdüğüm için bana iftira atıyorlar’ demişti…
……….
Anne de adamın sözlerini desteklemişti. ‘Evet, beni dövmüştü, kızdım onun için böyle söyledim’ demişti…
………
Kız da aynı ifadeyi vermişti. Adamın kendisine bir şey yapmadığını söylemişti…
……
Ama kız bakire değildi, bu nedenle hakim ‘Kızım ama sana birileri kötülük yapmış. Onu kim yaptı?’ diye sormuştu…
………..
Kız ‘Evde kimse yoktu. Pencereden bir abi girdi, o beni kirletti’ cevabını vermişti…
………..
Herkes şok içindeydi…
…………………..
Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi rahmetli Arif Hikmet Korkmaz çok kızmıştı. ‘Bu anlattıklarınız midemi bulandırdı’ diye bağırmıştı. Sonra duruşmaya ara vermişti…
…………..
Mahkeme salonundan çıktığımızda sanığın avukatı ile dışarıda sigara içiyorduk. Dayanamadık kendisine ‘Abi sen geceleri rahat uyku uyuyabiliyor musun?’ diye sorduk…
………..
Bu sözlerimize çok kızdı,  ‘Suçlu olup olmadığını ben bilmem. Benim görevim savunmak’ diye bağırdı…
……….
Tabi, tecrübeli hakim Arif Hikmet Korkmaz bu pis tezgahı yemedi. Sanığa 30 yıl hapis cezası verdi…
…………….
12 Yıl Emniyet ve Adliye muhabirliği yaptık. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 bine yakın dava izlemişizdir…
………..
Çok sayıda avukat tanımıştık…
……………..
Mesleğini seven, hakkını veren, dürüst olanlar da vardı…
……….
Davayı kazanmak için şeytanla bile pazarlık yapanlarda…
tecavüz
……………………….
KARİKATÜR

karikatür-79
…………………………..
GÜNÜN SÖZÜ
Öğrendiklerini bir saat gibi cebinde taşı. İkide bir saati olduğunu göstermek isteyen insanlar gibi ortaya çıkartma. Eğer biri sana saati sorarsa söylersin, ama her saat başında sorulmadan saat kulesi gibi ötme! 
(Lord Chersterfield)
…………………..
SOSYAL MEDYA

sosyal medyağa
………………………
TEMEL’İN KÖŞESİ
HEDİYE
Amerikalı bilim adamı konferans için geldiği Trabzon’un Hamsiköyünde halk tarafından çok sevilir. Dönüşte Amerikalıya köylüler hediye vermek isterler. Biri ‘Bir kasa hamsi verelum’ der. Diğeri ‘Meşhur tereyağımızdan paket yapalım’ önerisi getirir. Dursun ‘Arkadaşlar öyle bir iki günde yeyup bitureceği  hediye vermiyelim. Adama öyle bir hedeyi yapalum ki, eline her aldığında bizi hatırlasın… Temel kalabalıktan seslenur: Sünnet edelum o zaman…