Türkiye’de adeta bir gündem fırtınası yaşanıyor. 
Gündem öyle hızla değişiyor ki takip etmekte zorlanıyorsunuz. 

***

Ağustos ayının sonunda Türkiye Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin’in öldürülmesiyle sarsıldı. 
O tarihlerde bütün televizyon kanallarında her akşam bu olay işleniyordu. 
Bu neredeyse bir hafta sürdü. 

***

Daha sonra İsrail’in saldırıları başladı. 
Haber tartışma programlarının gündemi savaş oldu. 

***

Sonra bir domuz eti tartışması başladı. 
Bir köfteci zincirinin domuz eti kullandığı tespit edildi. 
Gündem bir anda bu oldu. 

***

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin meclis açılışında DEM Partililerin elini sıkması gündemi değiştirdi. 
Bahçeli’nin bir hafta sonra yaptığı açıklama ise şok etkisi yarattı. 
Bahçeli’nin teröristbaşı Abdullah Öcalan gelsin mecliste konuşsun çıkışı gündemi apayrı bir yere getirdi.

***

Tam bu konuşulmaya başlamıştı ki, 
Bir gün sonra Ankara’da TUSAŞ’ın tesislerine hain bir terör saldırısı gerçekleşti. 
Gündem yine değişti. 

***

Ve siyasette normalleşme, yumuşama derken, 
Esenyurt Belediye Başkanı’nın gözaltına alınması yeni tartışmalara neden oldu. 
Siyasette sert rüzgarlar esmeye başladı. 
Erken seçim tartışmaları gündeme geldi. 

***

Ve son belediyelere yapılan kayyım atamaları
İşte Türkiye’de gündem böylesine hızlı değişti. 
Belki atladığımız, unuttuğumuz olaylar da vardır. 

*** 

Ve biz böylesine bir gündemde ne yazık ki ekonomiyi konuşamıyoruz. 
Ülkenin en önemli meselesi ekonomi. 
Millet geçim derdinde. 

***

Açlık ve yoksulluk sınırı aldı başını gitti. 
Kişi başı kırmızı et tüketimi oldukça azaldı. 
Emekli, memur, işçi, özel sektör çalışanları herkes dertli. 

***

Bu konuda neler yapılmalı, 
Ekonomideki bu sorun nasıl çözülür, 
Bunlar konuşulmuyor. 
Daha doğrusu konuşulamıyor. 
Çünkü, neredeyse her yeni gün yeni bir gündeme uyanıyoruz…