Geçen 10 yıllardan günümüze Sadece Eskişehir yerel siyasetinde değil, diğer illerde de genel seçimler öncesinde milletvekili aday adayları belirmeye başladığında o ilin siyasette söz sahibi politikacılar ve kamuoyundan itirazlar yükselmeye başlar. Örneğin;
-Çorumlu değil ki neden bizim ilden aday yapıldı? 
Yapılır kardeşim!.. Şimdi geldiğimiz noktada partinin Genel Başkanı “uygun” görür, milletvekili değil Bakan bile yapılır. 
Örnekleri çoktur ama geçelim!..
Ezelden bildiğimiz ve yakınma konusu olan bir durumdur  bu ve itiraz eden yerel siyasetçiler de, “hassas” kamuoyu da haklıdır. Ne var ki 1980’lere seçim sisteminde var olan “önseçim” gibi zorunluklar nedeniyle pek önemsenmeyen bir konudur bu. Özellikle de 980 darbesiyle önseçim zorunluluğu yok edilene kadar!..
“Gündüz mü gece mi biri gelmiş!..” 
Burada ilginç bir ayrıntıyı  1da hatırlamak gerekir. O da;
-Parti yönetimlerine daha doğrusu genel başkanlarına tanınan kontenjan hakkı!.. 
Çok uzak olmayan bir zamanda, 1977 genel seçimlerinde bir Eskişehir Örneği. Önseçimler yapılmış, listeler belli olmuştur. Yanlış hatırlamıyorsam CHP listesinin başında rahmetli İsmail Özen bulunuyor. Genel Başkan Bülent Ecevit  kontenjan hakkını kullanarak birinci sıraya rmerhum Gündüz Ökçün’ü getiriyor. Gündüz Bey’in geçmişini bilmeyen kamuoyunda ufaktan tepkiler.. 
Hatta zamanın merkez ilçe Başkanı Sami Yaylalı da bu tercihe tepkilidir. Eskişehir’e gelip İl binasına ziyarete gittiğinde kendisiyle “muhatap olmak” istemez. Diğer partililere dönerek şöyle seslenir;
“-Gündüz mü gece mi biri gelmiş ziyarete, siz meşgul olun!” 
O Gündüz Ökçün ki Eskişehir’de doğmuş, orta öğrenimini Eskişehir Lisesi’nde tamamlayıp, ünlü Mülkiyede (siyasal Bilgiler) kariyerini tamamlamış biridir. Ve seçim sonrasında; 
-Ecevit Hükümetinin Dışişleri Bakanı olacaktır.. 
Eskişehir ve Türkiye siyasal tarihinde bu ve benzeri örnekler pek çoktur ve kimi siyasal tercihler yerinde, kimileri de “haksızlıklar” içerir. Ama yine de siyasi partiler ilgili seçim bölgesinde listeleri belirlerken, bir şekilde ünlü-ünsüz, isim yapmış, yerel siyasetle ilgisi olmayan kişileri de listelere koyup, aday yapmaya “özen” gösterirler!.. Dedik ya;
-Önseçim mecburi değil!,, 

Utku Çakırözer’e haksızlık. 

Yukarıda değindiğimiz Ökçün örneğinin yine yakın zamanda tanık olduğumuz bir başkası. AKP Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı (Abisi ve Edirneli) Eskişehir’e kaydırmış, rahmetlinin Bakanlığı devam etmişti. O da seçim öncesi gezilerinde:
-Ben de Tatar’ım övünmesiyle oy istemişti!.. 
Nereden aklıma geldi bugünün konusu? Yazı İşleri Müdürümüz Hakkı Sağlam, üç gün öncesi yazısında yakın geçmiş Eskişehir Milletvekillerinin isimlerini sıralamış. Bunlardan bazıları şöyle;
Mahmut Erdir, Necati Albay, Süleyman Servet Sazak, Murat Mercan, Muharrem Tozçöken Cevdet Selvi,  Kemal Unakıtan Nedim Öztürk Tayfun İçli Süheyl Batum, Ruhsar Demirel, Nabi Avcı, Emine Nur Günay, Nurullah Sazak!.. 
Şöyle kabaca hesapladım;
-Yarıya yakının Eskişehir’le yakından uzaktan ilgisi-geçmişi yok. Hizmeti hiç yok. Neredeyse tamamının ikametgahı Eskişehir’de değil, hiç olmadı!.. 
Eskişehir’de oturmaları gerekli mi, kuşkusuz değil!.. Çünkü;
-Onların işyeri TBMM, yani Ankara!.. 
Arada bir Eskişehir’e uğrarlarsa yetip artar!.. İlin sorunları ile ilgili midirler, orası çok su götürür!.. 
*** 
Hakkı Sağlam kardeşim yukarıda sıraladığı isimlere,Yani Eskişehir’de oturmayanlara  üç isim daha eklemiş;
-AKP’den Fatih Dönmez, Ayşe Gürcan ile CHP’li Utku Çakırözer…
İşte burada bir “haksızlık” var. Çakırözer, “Eskişehir’de oturmuyor!” ve yıllardır görev yaptığı Ankara’da bir evi var, ikameti Ankara, yani “işinin olduğu” Başkentimiz!.. 
Bir başka özelliği de şehrimizin köklü, yerleşik ailelerinden birinin evladı. Dedesinin mezarı burada, Babasının evi de Eskişehir’de… Ve de;
-İlimizin gördüğü en çalışkan , TBMM’de en verimli Milletvekillerinden biridir. Haftanın en az iki günü ilimizde, şehrimizde… Hani derler ya;
-Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!..