Okulda yazı dersimiz vardı.
Hokka, mürekkep, divit ile girerdik derse.
Hedef güzel yazmaktı.
Bir ölçüde başarılı olduk.
İçimize sindire sindire dikkatli yazdığımızda farkı gördük.
Güzel yazı yazmayı öğrenmiştik.
Ancak bu ders bize hızlı yazı yazma konusunda yardımcı olmadı.
Çünkü; derste not alıyorduk.
Yazılı sınavlarda soruları alel acele yazmaya çalışırken çoğunlukla yazdığımız yazıyı kendimiz bile okumakta zorlanırdık.
Mektup ve tebrik kartı vardı.
Yakınlarımıza mektup yazardık, bayramlarda tebrik kartı gönderirdik.
Tebrik kartlarının arkasına özenle yazardık.
Ama; yazı dersindki o yazı stilini bir türlü tutturamadık.
****
Resim dersimiz vardı.
Karakalem resim çizmek neyse de; iş boyamaya gelince ne beceriksizliğimizin farkına vardık.
Biz evin duvarını çiziyor, aynı renge boyuyorduk.
Resim öğretmenimiz, duvarda göbgede kalan yerlerin daha koyu renk olması gerektiğini anlatırdı.
En zoru da canlı bir mankenin resmini yapmaktı.
Sınıfta bir öğenci masanın üzerine konulan sandalyeye oturur biz resmini çizerdik.
Çoğunlukla gülyabani gibi resimler çıkardı ortala çünkü; boy ve baş oranlarını tutturamazdık.
****
Ticaret Ortakokulda daktilografi dersimiz vardı.
Kocaman şaryolu daktiloların başına oturur.
Klavyeye bakmadan yazmaya çalışırdık.
F klavyeli daktilolarda önce orta sıradaki harflere çalışırdık. "UYİLEMAKÜT"
Q klavye ile hiç çalışmadık.
Şimdi; bilgisayar klavyelerinin büyük çoğunluğu Q klavye.
F klavyeli diz üstü bilgisayar bulmak zor.
****
Teknolojiye ayak uydurduk el yazısını unuttuk.
Mektup yazmıyoruz.
Mesaj yolluyoruz.
Bu nedenle el yazımız değişti.
Okul yıllarındaki kadar güzel ve okunur değil.
Çizim programları var.
Çizip sonra istediğiniz renklere boyayabiliyorsunuz.
Daktilolarımız müzelik oldu.
Odunpazarı daktilo müzesinde sergileniyorlar.
PANDEMİ VAR, DEDİLER...
Eskişehir yüzme sporunda başarılı illerden birisi.
Geç ve yetenekli yüzücü sayımız fazla.
Bunlar kendilerini katıldıkları ulusal ve uluslararası müsabakalarda geliştiriyorlar.
Ne var ki; bazen onlara bu fırsat verilmiyor.
****
Bu konudaki şikayet bir öğrenci velisinden geldi.
"Devletin spor bakanlığı, il gençlik hizmetleri spor il müdürlüğü çocukları gençleri spora özendirmek için çaba harcarken okul sporlarına okulların yaklaşımları üzüntü verici.
Eskişehir’in köklü bir okulu il birincisi gelen sporcularını pandemi şartlarını öne sürerek grup ve Türkiye birinciliklerine göndermiyor." diyor ve soruyor.
"Bu okulun öğrencilerinin %99’u servisle ya da belediye otobüsüyle okula geliyor. O zaman okullarda da öğrenim yapmasınlar. Eskişehir’deki servislerde okulda risk yok mu?"
****
Bence yerden göğe haklı.
Umarım; kenti yönetenler müdahil olur ve karar değişir.
En azından o sporculardan bir özür dilenir...
Sqorcuların umutlarını kırmayın...
Çünkü; bu sporcular o yarışmaya katılmayı fazlasıyla hak etti.