Bir kente adeta ‘Takla’ attırıyorsunuz, kaderini değiştiriyorsunuz. Bozkırın ortasında kıraç bir kasaba kentini, Avrupa şehri yapıyorsunuz…
…………….
Bunun için ömrünüzün 25 yılını veriyorsunuz. Sonra yaşlılığını bahane ediyorlar, ‘Artık kenara çekil’ diyorlar. Adeta raf ömrü dolmuş bir ürün gibi davranıyorlar…
………
Tüm bunlara rağmen o küsmüyor. ‘Benden sonra tufan’ demiyor. Yine Eskişehir’i düşünüyor. Yerine geçecek ismi belirliyor…
……………
Yılmaz Büyükerşen’den bahsediyoruz. Kendisi 30 yıldır tanırız, severiz sayarız…
…………
Peki, efsane başkan şimdi ne yapıyor? Nasıl bir oda da çalışıyor?
…………
O artık belediye başkanı değil, danışmanlık yapıyor. Bu nasıl bir duygu?
…………..
Başkanlık dönemini özlüyor mu? Neler yapıyor, günlerini nasıl geçiriyor?
……….
Başkanlığı bıraktıktan sonra arayanı, soranı azaldı mı?
…………
Kazım Kurt ve Ahmet Ataç varken, niye tercihini Ayşe Ünlüce’den yana kullandı?
………………
Ayşe Başkanın çalışmalarını nasıl buluyor?
……….
Ve Eskişehir’in önemli siyasi faktörleri hakkında ne düşünüyor?
………..
Yılmaz Hoca işte bunlar gibi birçok sorumuza içtenlikle, dobra dobra cevap verdi…
………..
Kendisiyle keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bu arada kendisini de çok iyi gördük…
…………..
Hani derler ya, ‘akıl yaşta değil, baştadır’ diye…
………….
O baş yine zehir gibiydi…
ŞIH!
Türkmen Ailenin evine bir Şıh misafir gelir, buyur ederler, köylülerle birlikte odaya girerler…
………………
Köylüler ne keramet edecek diye ağzının içine bakarken, Şıh efendi arada bir irkilir gibi yapıp, ‘Hoşt, hoşt’ der…
……….
Köylüler merakla bakarken Şıh ‘ Bir köpek Kabe’nin duvarına işemeye niyetleniyordu. Köpeği kovaladım’ der…
………………
Köylüler şaşırmışlar, Şıh’a hayran hayran bakmaya başlamışlar…
…………….
Onları kapının eşiğinden dinleyen evin hanımı ise sofrayı hazırlar. Herkesin önüne üzerinde et olan pilav tabağı koyar. Ama Şıh’ın tabağında et yoktur…
……………………..
Şıh bir süre sonra kadına ‘Benim tabağımda niye et yok?’ diye sorar…
……………
Kadın sofraya yaklaşır, tabağı ters çevirir…
……………
Şıh’ın etlerini pilavın altına koymuştur…
……….
Etlerin gözükmesiyle de elindeki kepçeyi Şıh’ın kafasına indiren kadın ‘Ulan tabağındaki eti görmedin de, Kabe’deki iti mi gördün deyyus’ der…
………………
Son zamanlarda tarikatlar ve bu tür şarlatanlar çoğaldı…
…………….
Zamane Şıh’ları ve Şeyhlerine dikkat…
TEMEL’İN KÖŞESİ
Temel ile Dursun kamyona 6 metre yüksekliğinde mal yüklemişler. Yolda giderken üst geçit görmüşler. Yüksekliği 4.5 metre yazıyormuş. Dursun sağa sola baktıktan sonra Temel’e dönerek ‘Etrafta polis yok, bas gaza’ demiş…