Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Mali ve Burkina Faso’nun ardından 26 Temmuz’da Nijer’de askeri darbe meydana geldi.
Yaşanan olayların ardından Afrika’daki gelişmeleri, gelecek döneme yansıması ve Fransa’nın bölgedeki varlığını Uluslararası İlişkiler Uzmanı Göktuğ Çalışkan değerlendirdi. 26 Temmuz’da Nijer’de yaşanan darbe sonrası Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı komutanlığınca alıkonulduğunu ve ve aynı akşam askerler tarafından yönetime el konulduğunu hatırlatan Çalışkan, “Nijer’deki darbe sonrası Burkina Faso ve Mali’deki mevcut yönetimler de Nijer’deki askeri cuntaya destek verdiğini açıklarken başta Nijerya olmak üzere ECOWAS topluluğu bu darbeyi kınayarak Cumhurbaşkanının derhal serbest bırakılmasını istedi. Hatta ECOWAS, General Ömer Tchiani liderliğindeki askeri yönetime 7 günlük süre verdi. Ancak bu süre dolmasına rağmen şu ana kadar herhangi bir adım atmadı. ECOWAS topluluğu ülkeleri genel olarak Batı’ya yakın olduğundan böyle açıklamalar normal kabul edilebilir. Ancak durumun bu noktadan tersine çevrilmesi zor görünüyor” ifadelerini kullandı.
“Diğer Afrika ülkelerinde de darbe girişiminin yolu açılabilir”
Nijer’de yaşanan darbenin gelecek dönemi nasıl etkileyeceğini yanıtlayan Çalışkan, “Nijer’deki darbe Sahel bölgesi ve daha geniş olarak Sahra-altı Afrika’daki diğer ülkelerde de böylesi bir darbe girişiminin yolunu açabilir. Zira 2020’den beri Mali ve Burkina Faso’da yaşanan darbelerin ve bu darbelerde halkın darbeci yönetimlere desteğinin bu durumu özellikle etkilediği görülebilir. Bu iki ülkede Fransa’yla ilişkiler neredeyse bitirilmiş ve Fransa’yla ilgili medya kuruluşları ile elçiler dahi ülkeden gönderilmişti. Aynı durumun Nijer’de de yaşanma ihtimali yüksektir. Zira Nijer’de de halk Fransız elçiliğinin önünde protestolara devam ediyor. Gelecek dönemde de bölgedeki Fransa’nın eski sömürgesi diğer ülkelerde de benzer durumların Rusya ve Çin etkisiyle yaşanabilmesi muhtemel görünüyor” açıklamasında bulundu.