Ukrayna enerji altyapısına yönelik Rusya saldırısı
Ukrayna’yı Kursk’tan çıkarabilmiş değil,
öyle anlaşılıyor ki Putin Rusya’sı ana karasını savunmada
artık eski motivasyonundan oldukça uzak.
Batı ittifakının Rusya’yı etkisizleştirme politikası
konvansiyonel açıdan başarılı görünüyor.
Rusya’nın taktik nükleer kartını masada tutarak
caydırıcı olma stratejisi de örselenmiş izlenimi veriyor;
belki de Ukrayna barışı artık çok uzak değil.
Batı ittifakından F 16 desteğini alan Ukrayna’nın
uçuş becerilerinin yetersizliğinin anlaşılması
Zelenski’yi barış arayışına yönlendirebilir;
tabi ki ABD ve İngiltere’nin yaklaşımı belirleyici olmayı sürdürüyor !

Ukrayna Savaşının ekonomik maliyetini üstlenmekte zorlanan
AB ülkeleri ve birliğin ekonomik gücü Almanya
barışa en yatkın ülke olarak görülüyor.
Yeni Napolyon Macron ülkesinde siyasi krizi aşmaya çalışıyor.
AB’nin Türkiye’ye yönelik tutumunda pozitif bir sürece yönelmesi
küresel dengelerde değişimin başladığına yönelik
güçlü bir sinyal olarak algılanıyor.
Ukrayna barışında Türkiye’ye ihtiyaç duyulacağı çok açık.
AB ve IMF’in Türkiye’nin uyguladığı ekonomi politikalarına
destek açıklamaları dengelerin değiştiğini gösteriyor.
Türkiye’nin F 35 projesine yeniden dönebileceğine yönelik açıklamalar
Batı Basınında yer alırken,
S 400’lerin üçüncü bir ülkeye satılabileceği fikri öne çıkıyor.
Yılan hikayesine dönüşen Patriot’lar gelir mi bilinmez !

Türkiye’nin Suriye ile normalleşme politikası somutlaşıyor.
Ankara ve Şam’ın karşılıklı açıklamaları
diplomatik görüşmelerin pozitif geçtiğini gösteriyor.
Kamışlı’da uzun bir aradan sonra Rus Türk devriyesinin
birlikte boy göstermesi mesaj yüklü bir adım.
Rusya’nın pozitif yaklaşımı Kerkük semalarında
Türk Siha’sının kırıma uğraması ile gölgeleniyor.
Siha’nın kırıma uğramasında Acem Oyunu’nun izlerine rastlanması
şaşırtıcı değil.
Irak’ta oluşan siyasi boşluğu İran dolduruyor.
Irak’ta siyasi birliğin yeniden sağlanması ve
merkezi otoritenin güçlenmesi gerekiyor.
İran Türkiye’nin Irak’ta güçlenmesinden
Suriye’de belirleyici olma çabasından oldukça tedirgin görünüyor.
Kalkınma Yolu Projesine imza koyan ülkelerin
İstanbul toplantısında bir araya gelmesi İran’ı rahatsız eden bir gelişme.

Türkiye Irak Katar ve BAE’nin birlikte yürüttüğü
Kalkınma Yolu Projesi 1. Bakanlar Konseyi İstanbul Toplantısı ile yol alıyor.
Projenin bölgesel işbirliğini artırıcı bir rolü olabileceği belirtiliyor.
Bölgede bulunan diğer devletlerin ve küresel aktörlerin ilgilenmesi
projenin alternatiflerine göre önünü açabilir görüşü öne çıkıyor.
Projenin en çok Çin’in Kuşak Yolu ve ABD’nin
Hindistan’dan başlatmak istediği
Yeni Ekonomik Koridor ile bağlantılı olabileceği belirtiliyor.
Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yolu İran’ın sinir uçları ile oynuyor.

Bölgesel dengelerde değişimin en güçlü göstergesi
Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin Türkiye ziyareti.
Türkiye Mısır Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı
4 Eylül’de Ankara’da gerçekleşiyor.
Libya ve Doğu Akdeniz’de kartlar yeniden karılıyor.
Suriye barışında Mısır’ın ağırlığı öne çıkıyor.
Filistin Somali ve Etiyopya masadaki diğer konular.
“Orta Doğu’da Mısır’sız savaş Suriye’siz barış olmaz”
sözü gerçekliğini koruyor olabilir.