‘Eskişehir’de çevreyolu ihtiyacı var, bunu da bizim yapmamız lazımdı bu zamana kadar. Bu da bizim yapmadığımız bir iş. Bunun sıkıntısını yaşıyoruz…
……………….
İlçe yollarımız var, bunların bugüne kadar bitirilmesi lazım. Paraların çok olduğu dönemde vekillerimiz birbirine girmiş anlaşamamışlar…
……………
İl başkanı bilmem ne, bu işlere kimse bakmamış…’
……………
Yukarıdaki sözler AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’na ait…
………
Nebi Bey bu konuda haklı…
…………
Zira geçmiş dönem AK Parti Eskişehir Milletvekilleri ve il başkanları çevreyolu ve ilçe yolları sorunlarını çözemediler...
…………..
Birbirlerine girdiler. Nabi Avcı ve Emine Nur Günay ile Harun Karacan bir araya gelmediler…
……………..
Nebi Hatipoğlu çok sevdiği(!) Harun Karacan’ın da böylelikle kulaklarını çınlatmış…
………..
Ama geçmiş geçmişte kaldı, bu güne bakmak lazım…
…………
AK Parti Eskişehir milletvekilleri olarak sizlerin de…
……….
Bir şeyler yapması lazım…
…………..
Yoksa geçmiş dönemki vekillerden bir farkınız kalmaz…
NEBİ’ÇİM VEKİL!
Osmangazi Ortaokulu deprem hasarlı olduğu için boşaltıldı. Yıkıp yeni bina yapılacaktı…
……………
Ancak milli eğitim müdürlüğü, okul alanında plan değişikliği yaparak yeşil alanı azaltmış…
………..
Bunun üzerine Odunpazarı Belediyesi konuyu yargıya taşıdı…
……….
Yargı belediyeye haklı buldu, yürütmeyi durdurdu…
…………..
AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu ise bu konu ile ilgili yaptığı açıklamada belediyeyi suçladı. ‘Bunlar eğitim düşmanı’ türünden sert bir açıklama yaptı…
……………….
Odunpazarı Belediyesi ise ‘Mahkeme kararını eğitime düşmanlık olarak göstermek, halkımızı yanıltma çabasından başka bir şey değildir’ dedi…
……………..
Ancak Nebi Hatipoğlu açıklamalarına devam etti…
…………….
Bunun üzerine Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ‘Nebi’çim vekil. Hem konuyu bilmiyor, hem de söyleneni anlamıyor’ dedi…
…………..
Başkan Kurt, mizahi bir cevap verdi…
……….
Aynı zamanda da…
………..
‘Bak böyle devam edersen, Eskişehir siyasetinde adın, ‘Nebi’çim Vekil’ olarak kalır’ demek istedi…
TEMEL’İN KÖŞESİ
İYİ VE KÖTÜ
Doktor Temel hastasının yanına gelir ve der ki ‘Size bir iyi, bir de kötü haberim var. Önce kötü haberi söyleyeyim, maalesef yanlış bacağınızı kesmişiz. Ama iyi habere sevineceksin. Öteki bacağınız iyileşiyor…’