Yıllar önce biz yazımızda fahişeler için ‘Dünyanın en eski mesleklerinden birini yapıyorlar, yattıkları yerden para kazanıyorlar’ diye espri yapmıştık…
………….
Bir kadın gazeteye telefon etmişti. ‘O kadar kolaysa sen de yap’ demişti…
………….
Şimdi de fahişelik yapmak isteyen erkekler ortaya çıkmış. Bunun için internette bulunan ‘Jigolo Ajanslarına’ başvuruyorlarmış…
……………
Başvuranlara ‘Orta yaşlı kadınlarla birlikte olacaksınız. Ayda 30-40 bin lira kazanacaksınız’ deniliyormuş…
………
Sonra üyelik ücreti için 3 bin lira ile 5 bin lira arasında para alınıyormuş…
………..
Bu parayı yatıranlara ‘Sana bir adres vereceğiz, orada bir kadınla beraber olacaksın, 10 bin lira alacaksın. Bu paranın yüzde 30’unu yani 3 bin lirasını peşin yatırmak gerekiyor’ diyerek yine para istiyorlarmış…
………………
Bu yolla şimdiye kadar binlerce kişi dolandırılmış…
……….
Dijital verilere bakıldığında ise dolandırılan 5 bin kişinin ismine ulaşılmış…
……..
Çetenin bu yolla 15 milyon lira para topladığı anlaşılmış…
……….
Gazetelerde yer alan bu haberi okuyunca güldük…
………………
Dedik ki ‘ Bu gençlerde bizim gibi fahişeliği kolay sanmış…’
…………………..
STALİN VE TAVUK
Stalin ve çalışma arkadaşları birlikte toplanmış sohbet ederlerken, birden yüzünde alaycı bir gülümseme belirir. ‘ Sizler yıllardır devlet için çalışmış, ihtilale emeği geçmiş kişilersiniz. Söyleyin bakalım, halkın yönetime kayıtsız şartsız baş eğmesi için yöneticiler nasıl davranmalıdır?’ diye sorar…
……………….
Salonda bulunanlar çeşitli fikirler ortaya atarlar. İçlerinde haktan, adaletten, demokrasiden, sürgünden, idamdan, hapisten söz edenler olur…
……….
Stalin söylenenleri beğenmez. ‘Yönetimi eline geçiren en güçlü ve en yücedir. Halkın karşınızda baş eğmesi için ne gerektiğini size bir örnekle göstereyim. Hemen çalışanlardan birine ‘Bana hemen bir tavuk getirin’ der…
……………..
Tavuğu çabukça bulup getirirler. Stalin salonda oturanların şaşkın bakışları arasında canlı tavuğun tüylerini yolmaya başlar. Tüylerini yolup cascavlak bıraktıktan sonra salonun ortasına salar…
…………
Çalışma arkadaşlarına dönerek ‘Şimdi izleyin bakalım bu şaşkın tavuk nereye gidecek.’ der…
……………….
Zavallı tavuk çektiği azaptan kurtulmak için aralık kapıdan dışarı çıkmak ister ama soğuktan titrer…
…..
Masaların altına girer, masa ayakları canını acıtır. Duvar diplerine gider ama her yanı yara bere içinde kalır…
……
Şömineye yaklaşır ama tüysüz derisi sıcağa dayanamaz…
……
Çaresizlikten tüylerini yolan Stalin’in bacakları arasına sığınır. Stalin cebinden bir avuç yem çıkarın ve yolunmuş tavuğun önüne tane tane atar…
…..
Yemlenen tavuk Stalin nereye giderse peşinden ayrılmaz…
…………….
Ağızlarını açmış şaşkınlıkla kendisini izleyen arkadaşlarına gülerek bakan Stalin şöyle der: ‘Gördünüz mü halk dediğiniz topluluk bu tavuk gibidir. Tüylerini yolacak ve serbest bırakacaksınız. O zaman yönetmek kolaylaşır…’
…………………..
KARİKATÜR
………………..
GÜNÜN SÖZÜ
…………………….
TEMEL’İN KÖŞESİ
Temel ile Dursun cami hocasına kredi kartıyla kurban kesilir mi? diye sormuşlar. Hoca ‘Evet, kesebilirsiniz’ demiş. Temel aldığı kurbanın boynunu kredi kartıyla kesmeye çalışmış. Bunu gören Dursun ‘Yanlış yapıyorsun, önce şifreyi girmen gerek’ demiş…