17 Ağustos 1999'da Marmara depremi ile sarsılmıştık.
17 bin 480 yurttaşımız yaşamını yitirmişti.
Merkez üssü Gölcük ile Eskişehir arasındaki mesafe 222 kilometreydi, ama biz de fazlasıyla hissettik.
Gece yarısı 03.02'deki 7,4 büyülüğündeki sarsıntı ile yataklarımızdan fırladık.
****
25 yıl önce bugün 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin yarattığı yıkım Eskişehir'i de vurdu.
Sivrihisar Caddesi’ndeki 7 katlı Tarhan Apartmanı 33 kişiye mezar olmuştu.
****
Sizce olası bir İstanbul depreminden Eskişehir ne kadar etkilenir?
25 yılda gereken önlemler alınmış mıdır?
Bu soruların cevabı yok!
****
Önceki gün, şehri kızıl bulutlar kaplamıştı.
Çyrek asır önce meydana gelen Marmara depreminin arifesinde bu durumu deprem habercisi olarak yorumlayanlar oldu.
Neyse ki; o kızıl gökyüzünün nedeni kısa sürede anlaşıldı. Bolu Göynük'teki orman yangını çıkmıştı.
Göynük Eskişehir arası 129 kilometre.
Yangın o mesafeden Eskişehir'i etkiledi.


MAKET ARAÇLAR... 

Önce kartondan yapıldı maket polis araçları.
Karayollarına hız kontrolü sağamak için yol kenarlarına  yerleştirildi.
Sürücüler için fren sistemi gibiydi.
****
Hız sınırını aşan sürücüler, uzaktan karton polis arabasını gördüklerinde ceza yememek için hızlarını düşürüyordu.
Sonrasında sürücüler alıştı.
Eskisi gibi hız düşürmediler.
****
Bu defa; üç boyutlusu yapıldı o maket araçların.
Üç boyutlu maket araçlarda, daha inandırıcı olması için iki trafik polisi fotoğraflarının yanı sıra polis lambası ve kamera ile güneş enerjisi paneli yer aldı.
Amaç; hız yüzünden oluşan kazaların azaltılmasıydı.
Ne kadar etkisi oldu bilinmiyor.
****
Sürücüleri yeterince eğitmeden, maket trafik araçları ile hız kontrolü yapmak sanırım bize özgü bir durumdur.
Tıpkı radar olduğunu önceden bildirmek gibi.
Bizde radarı gören sürücülerin karşıdan gelen araçları selektör yaparak uyarması da başka bir saçmalık.
Bu koşullarda ne trafik düzeni sağlanır.
Ne de kazaların önüne geçilebilir.