Aslında başlık “hayli iddialı” gibi görünebilir!.
Zira tek başına, uzun uzun ele alınabilecek bir “hikayedir” bu Bunun da ötesinde akademik bir tez konusu da yapılabilecek bir olaydır aynı zamanda. 
-Öyleyse niye bugünkü yazının konusu oldu? Nasıl bu köşeye sığdırılabilir? 
Özetle anlaşmaya çalışacağım.
*** 
Sakarya’da iki gündür anonslanan, Hakkı Sağlam’ın “Yılmaz Hoca söyleşisi” dünkü gazetemizde ve internet sayfasında yer aldı. Merakla bekliyordum ben de. 
Öncelikle söylemeliyim; hayli kısa bir söyleşi… 
-Biraz geçmişten, bir parça bugünden pasajlar!..
Gerçi sayın Büyükerşen’in geçmişi de bugünü de böylesine söyleşilere sığacak gibi değildir ama, beklerdim ki “ana hatlarıyla” 25 yılın hizmetleri yansıtılabilsin. Anladığım kadarıyla;
-Yılmaz Hoca bu kadarını uygun görmüş!.. 
Örneğin, bence en önemli hizmeti, şehir halkını çağdaş bir ulaşım aracına, bende tırnak içine alayım (tramvay) projesi en önemli hizmetidir, Bu konu da; Hakkı’nın, Büyükşehir başkanlığı için niye  Ahmet Ataç ya da Kazım Kurt’tan birinin yerine Ayşe Ünlüce’yi tercih ettiği sorusuna verdiği yanıtta… 
*** 
Hoca soruyu, Büyükşehir Başkanlığında Tepebaşı ve Odunpazarı belediyelerine ayırım yapmadan hizmet vermeye çalıştığını anlatırken hizmetlerini sıralıyor;
“Gerek ulaşım’ (tramvay), gerek müzeler-galeriler ve her türlü büyük proje 
uygulamalarımda Tepebaşı ve Odunpazarına adil devrandım.” 
Kuşkusuz öyledir ve saydığı projelerin daha fazlası da vardır ama yineliyorum; 
-En önemli projesi tramvaydır!..

Tramvayın kısa özeti!

Projenin öncesinden başlayarak özetlemeye çalışayım;
Aslında tramvay konusu, kendisinden bir önceki başkan, Aydın Arat döneminde gündeme gelmiştir. Büyükşehir Meclisi’nin bir üyesi olarak Meclise geldiğinde hepimiz heyecanlanmış, tartışır olmuştuk. Fizibilite için ODTÜ’nün incelemesine sunulmuştu. Gelen yanıt;
-Tramvay fizibil değildir!..
Hayal kırıklığına uğramış ve rafa kaldırılmıştı!..
***
Büyükerşen göreve başladığı ilk yılda projeyi yeniden değerlendirmeye almış ve bu kez İstanbul Teknik Üniversitesi uzmanlarına inceletip, görüşlerinin bir rapor haline sunulmasını istemişti. 
Olumlu rapor üzerine harekete geçen Büyükerşen Hoca, ilk iş olarak Hafif Raylı Sistemler üzerinde projeler üreten ünlü kuruluşlarla temasa geçip, araştırmalarını ilerletmişti. Kararını verdikten sonra iş projesinin finansmanına gelindiğinde,  o sorun da anlaşılan firma ile çözümlenmişti; 
-Ödeme garantisi hazine tarafından karşılanacaktı. 
Elbet, o zamanlarda henüz “ilga edilmemiş bulunun” Devlet Planlama Teşkilatı’nın onayı ile…

Raylar üstünde ilk set!.. 

Bütün bu işlemler tamamlandıktan sonra proje uygulamaya konuldu. İlk görseli de -Büyükşehir Belediyesi önüne 10-15 metre uzunluğunda sembolik raylar oldu! 
Açıkçası bu sembole ahali pek anlam verememişti!..  Sonrasında güzergah çalışmaları belirlenmiş ve “gerçek raylar” döşenmiş ve havai elektrik hatlarına taşıyacak direkler yerlerine dikilmeye başlanacaktır. 
Bir yandan da istasyonlar, yani tramvay duraklarının yerleri belirleniyor, görünür hale gelmeye başlaması heyecanlandırıyordu!.. 
*** 
Ve 2003 yılının son günlerinde ilk tramvay seti de İsmet İnönü Caddesi sonundaki Göksu Kavşağının hemen yanında döşenen rayların üzerine yerleştirildiğinde Eskişehirlilerin “tramvay beklentisinin” nihayet gerçekleşiyor olmasının doruk noktasına erişecekti. 
Başlangıcın kesin tarihini şu an tam kestiremiyorum. Başkan Büyükerşen’in ikinci seçim zaferine ulaştığı 2004’ün ikinci yarısı epey geçmiş olmalı!.. İlk seferler Otogar-SSK hattında, kısa süre sonra da iki Üniversitemizi birbirine bağlayan Osmangazi Üniversitesi- SSK arasında başlayacaktır. 
-Sonrası, uzatılan şehri Kuzeyi-Güneyi, Doğusu-Batısıyla Eskişehir’i “Demirağlarla ören” bir sürecin bugünlere ulaşan sonucu!...
Evet,  Büyükerşen’in eseri projelerin en önemlisi budur, hafif raylı sistemdir…
-Hayırlı ve uğurlu olmuştur tüm Eskişehirlilere!...