Bu ayın sonunda yapılacak olan mahalli seçimlerde;
Büyükşehir Belediye Başkanlığını CHP adayı Ayşe Ünlüce kazanırsa; “Yılmaz Hoca sayesinde kazandı” denilecek.
Seçimleri kaybederse “Yılmaz Büyükerşen'e rağmen kazanamadı” yorumu yapılacak...
***
Seçimleri AK Parti adayı Nebi Hatipoğlu kazanırsa “Parası sayesinde seçimleri kazandı” denilecek.
Seçimleri kaybederse “Parasına rağmen seçimleri kazanamadı” yorumu yapılacak.
***
CHP'nin Odunpazarı adayı Kazım Kurt ile Tepebaşı adayı Ahmet Ataç seçimleri kazandığında “Belediye başkanı olmanın avantajıyla kazandılar” denilecek.
Seçimleri kaybederlerse “Belediye Başkanı olmalarına rağmen kazanamadılar” yorumu yapılacak.
***
AK Partinin Odunpazarı adayı Özkan Alp ile Tepebaşı adayı Hamid Yüzügüllü seçimleri kazanırsa “Küçücük ilçeden gelip, büyük iş başarıp, kocaman ilçelerde seçim kazandılar.”denilecek.
Seçimleri kaybederlerse “Küçücük ilçeden gelip, koca koca ilçelerde seçim kazanamayacakları belliydi” yorumu yapılacak...
***
Sonuç olarak...
Seçimlerde kazanan ve kaybedenler için söylenecekler bu günden belli...
Zira...
Bu söylenecekler, her türlü olasılıklar hesap edilerek, daha bu günden söylenmeye başladı bile...
2-1601-195
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


VATANDAŞIN GÖRESİ GÖZÜ YOK!

AK Parti ve CHP'nin Eskişehir'de seçim çalışmalarına bakıyorum...
Gerek Belediye Başkan Adaylarının ziyaretlerinde gerekse seçim bürosu ve benzeri açılış törenlerinde vaziyet birbirinin aynı...
***
Bir Kahvehane ya da dernek, oda veya her hangi bir ziyarette bakıyoruz, yarıdan fazlası partili...
Seçim bürosu ya da benzeri açılış törenlerine bakıyoruz, kalabalıkta izleyenlerin neredeyse yarıdan fazlası aynı kişilerden oluşuyor.
***
Özellikle seçim büro açılışlarında, büroların açıldığı mahalleler birbirinden farklı olsa da açılışa katılanların çoğu partililer, parti yöneticileri ve meclis üyelerinden ibaret.
Kısacası...
Büro açılışları yapılan mahallelerde meydanları, mahallelilerden çok partililer dolduruyor.
***
Bildiğiniz kendi kendilerine seçim çalışması yapıyorlar.
Çünkü...
Vatandaşın büyük bir çoğunluğunun seçim gibi bir gündemi ve önceliği yok...
Özellikle hayat pahalılığı ve yaşam zorluğu siyasetten öyle bir soğutmuş ki insanları, particilerin mahallelerinde yaptığı açılışları-mitingleri göresi gözleri yok!
C H P-1A K P-2
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


50 LİRALIK VAATLER...

Eskişehir’i anlatan yüzlerce tanımlama yapabilirsiniz.
Bana göre Eskişehir’i anlatan en güzel tanım; sahip olduğu, yaşadığı ve asla kaybetmek istemediği hassasiyettir.
***
Yani…

Eskişehir’de camiye gidenlerin meyhaneye gidenlere, meyhaneye gidenlerin de camiye gidenlere karışmıyor olmasıdır.
Her iki kesim de birbirleri üzerinde baskı kurmaya asla kalkmaz bu şehirde…
Hayatında 2 rekat namaz kılmamış insan ile hayatında 2 duble içki içmemiş insan aynı masaya oturmakta hiçbir sıkıntı duymaz.
Hatta…
Birbirlerinin yaşantılarını çok iyi bilmelerine rağmen iyi bir komşuluk ilişkisi içindedir.
Birbirleriyle rahatlıkla sohbet eder, ortaklık yapar, hatta tatile birlikte gider…Dini inançlarından ötürü kimse kimseye“yobaz”demez de dedirtmez de…
Aynı şekilde…
Sırf yemeyi-içmeyi seviyor diye, yine kimse kimseye“Alkolik. Rezil-kepaze”demez ve dedirtmez bu şehirde.
***
Sonuç olarak, böylesine güzel, böylesine mükemmel ve böylesine hoşgörü barındıran bir hassasiyeti vardır Eskişehir’in…
Her şehirde olduğu kadar dedikodu, kıskançlık, birlikte olamama gibi kusurları olsa da, hiç kimse hiç kimseyi yaşantısından dolayı yargılamaya, mahkûm etmeye asla kalkışmaz.
***
Kısacası…
Yunus Emre’nin hoşgörüsü bu şehirde yaşayanların içine işlemiştir…
Su fiyatlarının ucuzlatılacağı, ulaşım ücretlerinin azalacağı ve asfalt katılım paylarının alınmayacağına yönelik vaatler her ne kadar bazı kesimler için cazip geliyor ve işe yarıyor gibi görünüyor olsa da, bu şehirde yaşayanların büyük çoğunluğunun önemli bulduğu vaatlerden değildir…
***
Önemli olan, yukarıda da söylediğimiz üzere şehirde yaşayanların taşıdığı hassasiyettir…
Eskişehir’de belediyeleri kazanmak isteyen taraf, kendilerinin bu hassasiyete tehdit unsuru oluşturmayacağını ispat etmek, var olan bu hassasiyetin devamı için garanti vermek durumundadır…
Yoksa…
Su fiyatında, ulaşım fiyatında 50-100 liralık indirim vaatleri olsa olsa ancak 50-100 liranın hesabını yapan seçmeni etkiler ki, bunun da sayısı seçim kazanmaya yetmez…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,