-CHP içinde milletvekili olan öğrencilerim var. Maalesef bu öğrencilerim arasında iyiler olduğu gibi defolu çıkanlar da oluyor.
-Onlardan biri yerel seçimler öncesinde yenilikçilik fikrini ortaya atmış. Bunun üzerine “Gençleşen Parti” olacağız demişler. Yenilik yapalım derken de yaşı kıstas olarak almışlar. Ne yazık ki şimdiki genel başkanımız da onlarla birlikte böyle bir havaya kapıldı.
***
-CHP'de kurultay lafları yine dönmeye başladı. Kemal beyin varlığı da bunu kışkırtan unsurlardan bir tanesi olsa gerek.
***
-Her şeye rağmen ben Kemal beye kırgın değilim. Hatta bundan bir ay önce eşiyle birlikte öğlen evime ziyarete geldi.
***
-Yemek yedik birlikte. Sohbet ettik. Siyasetle ilgili olarak hiç ağzımı dahi açmadım. Kendisi Ankara'da büro falan kurdu ya, galiba beni de bekledi ama gitmedim, gitmem de. Artık siyaset dışıyım.
Yukarıdaki sözler önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e ait.
Ekol TV'de katıldığı, Armağan Çağlayan'ın hazırlayıp sunduğu programda söylediği sözler.
***
Programın tamamında söylediği sözlere bakılırsa, Büyükerşen'in hem eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na heem de yeni genel başkan Özgür Özel'e kırgın hatta kızgın olduğu anlaşılıyor...
İLK İŞİ FOTOĞRAFLARI EŞİTLEMEK OLMUŞ GALİBA!
Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne Prof Dr Yusuf Adıgüzel atandı.
***
Atanmasının ertesi günü göreve başlayan yeni Rektör Yusuf Adıgüzel'e de akabinde “Hayırlı Olsun” ziyaretleri başladı.
***
30 Aralık günü, AK Parti milletvekilleri Fatih Dönmez ve Ayşen Gürcan ile partinin il başkanı, gençlik ve kadın kolları başkanlarının ziyaret ettiği yeni Rektör Adıgüzel'e, ertesi gün de, yani 31 Aralık günü de Vali Hüseyin Aksoy ve Baro Başkanı Barış Günay'dın tarafından bir ziyarette bulunuldu...
***
Ziyaret fotoğraflarını şöyle bir yan yana koyduğumuzda, Rektörlük makamı arkasında, bir gün önce ile bir gün sonrasında bir değişimin olduğunu fark ettik.
***
30 Aralık ziyaretinde, makam koltuğunun arkasında asılı olan büyük Atatürk ve yanında daha küçük boyutta olan Erdoğan'ın fotoğrafları bir günde kalkmış. Yerine ise aynı boyutta Atatürk ve Erdoğan fotoğrafları asılmış.
***
Valla ne diyelim?
Yeni Rektör yeni görevine, fotoğrafları eşitleyerek mükemmel bir başlangıç yapmış!
TOPLUM OLARAK İLETİŞİMDE GELDİĞİMİZ NOKTA...
Albay, Binbaşıya emir verir:
-Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgâha götürürsün.
***
Binbaşı, Yüzbaşıya emri aktarır:
-Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgâhta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.
***
Yüzbaşı, Teğmene söyler aldığı emri:
-Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgâhta gerekli bilgiyi verecektir.
***
-Teğmen, Başçavuşu çağırır yanına ve :
-Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgâhta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir.
***
-Başçavuş, askere seslenir:
-Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun.
***
Askerler kendi aralarında:
-Yarın sabah bizim başçavuş Albayı tutuklayacakmış.
***
Genelde toplumumuzda iletişim bu hale geldi...
Biri bir şey söylüyor, o söylediği 4 ncü ağızdan sonra bambaşka bir şey oluyor…
Ortalık bilgi kirliliğinden geçilmez bir hale geliyor.
Umarız yeni yıl iletişimin daha sağlıklı yapılabildiği bir yıl olur...