Sürekli yaratılan suni gündemlerin neden olduğu alışkanlık toplumu resmen balık hafızalı bir toplum haline getirdi.
***
İnsanlara belki de bilinçli ve sistematik olarak öylesine bir ruh hali enjekte edildi ki, “Bu kadar da olmaz artık!” diye şaşkınlıkla karşıladığımız davranış ve olayları bile, üzerinden daha bir hafta bile geçmeden unutup, hiç yaşanmamış gibi beynimizdeki belleğin kullanılmayan kısmına atıverir olduk...
***
Bakın daha üzerinden bir ay bile geçmeyen ama çoğunuzun unuttuğu bir konuyu hatırlatacağız şimdi...
Tıpkı, tartışılan, olay yaratan, gündem olan ama birkaç gün içinde unutulup, hiç yaşanmamış gibi hafızalardan silinen bir konuyu getireceğiz gündeme...
Hatırlattığımızda belki de bir çoğunuz “Evet ya...Böyle de bir konu ülkede gündemi meşgul etmişti” diyeceksiniz...
***
Kreş meselesi efendim konumuz.
Hani şu Milli Eğitim Bakanlığının belediyelere, yenisini açmaması, var olanı da kapatması için gönderdiği resmi yazı sonrası büyük bir tartışmanın yaşandığı, sonradan resmi yazının düzeltilmesiyle ortamın yatıştığı belediye kreşleri tartışması...
***
Siyaseten başlayan tartışma bitti, olay da unutulup gitti ama meselenin toplum açısından sosyolojik gerekliliği ve eksikliği ne konuşuldu ne de enine boyuna tartışıldı.
Ne kreşin çocukların gelişimine olan katkısı irdelendi ne de çocukların geleceğini şekillendirmedeki etkisi ve gerekliliği bilimsel anlamda ortaya konuldu..
***
Örneğin; bu konuda şanslı sayılan Eskişehir'de bile, biri Şehir Hastanesi, diğeri ESOGÜ bünyesinde olmak üzere kamunun sadece 2 adet kreşi olduğu...
Bunun yanı sıra 15'i özel, 18'i Odunpazarı, 6'sı da Tepebaşı belediyesine ait toplam 41 kreş bulunduğu...
Mevcut kreşlerden 2500 civarında çocuğun yararlanabildiği...
Ancak, Eskişehir'de, kreş çağında olan 20 bin çocuğun kreşten yararlanamadığı zira, bunun için 198 kreşin daha açılması gerektiği hiç gündeme dahi gelmedi...(Rakamlar Odunpazarı Strateji Geliştirme Ofisine aittir)
***
Keşke gelseydi...
Belki o zaman bir kamuoyu oluşur, çocukların gelişimine büyük katkı sağlayacak olan ve geleceklerini şekillendiren kreşlerin daha da artması için başta hayırseverler olmak üzere kurum ve kuruluşlar daha da hassasiyet sahibi olurlardı...
BELEDİYELERİN İLGİSİNE VE BİLGİSİNE SUNULUR...
Antalya'da, bir AVM'ye ait buz pistinde eğlence amaçlı paten kaymayı öğrenen, AVM'nin pisti kapatmasından sonra yıllarca paten kayamayan ancak Muratpaşa belediyesinin açtığı pist ile yine patene başlayıp, oradan uluslar arası başarıya koşan Selin Eren'in hikayesini yazmıştık bu köşede.
***
Belediyenin açtığı pistin başarıya nasıl aracı olduğunu dile getirip “Umarız Eskişehir'deki belediyeler de bu tip sporcuların yetişmesine vesile olacak pistler yapar” demiştik.
***
Dün, bir alışveriş merkezi önünde kurulan paten pistini ve o piste kayan çocuklar ile, çocuklarını pistte kayması için sıra bekleyen aileleri görünce bu tespitimizin ne denli doğru olduğunu bir daha anladık.
***
Demek ki çocuklarda paten kaymaya karşı ciddi bir ilgi ve merak var...
Hal böyle olunca daha iyi koşullara sahip birkaç paten sahasına da ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor.
Belediyelerimizin ilgisine ve bilgisine bir daha itinayla sunulur.
ERKEN VE BASKIN SEÇİME DOĞRU MU?
1)Ekim 2024’de Yüksek Seçim Kurulu seçim pusulaları için ihaleye çıktı.
2)AKP Mayıs 2025’de yapılacak kongresini Şubat 2025’e aldı. Bu yeni AKP yönetimine ihtiyaç var demek. Genel Başkan yardımcıları ve bakanlar değişecek
3)Erdoğan “normalleşmeyi” askıya aldı. Mardin ve Muğla il kongrelerinde seçim konuşması yaptı,
4)AKP İstanbul il başkanlığına Bağcılar belediye başkanını görevinden istifa ettirerek getirecek,
5)Saray’a giden son ankette AKP yüksek çıkmış,
6) Esad’ın devrilmesi ile Erdoğan seçimde kullanacağı konuyu buldu: Suriye’yi fethettik.
7) Ocak ayında anket şirketleri AKP milletvekillerini de soracakmış. AKP milletvekillerini seçimden önce yapılan anketlerde sorgular.
8)Mayıs 2025’de milletvekillerinin 2 senelik süreleri doluyor.
Yukarıdaki 8 gerekçeyi sıralayan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ AK Parti'niin baskın erken seçime hazırlandığını ileri sürüyor...
Seçim tarihi olarak da 2025, yani bu yılın Haziran ayını işaret ediyor..
Sizi bilmem ama bana mantıklı geldi.
Özellikle iktidar cenahından sürekli “Erken seçim yok. Zamanında yapılacak” açıklamalarının olması da erken ve baskın seçim yapılacağı konusunda huylandırmıyor değil hani...