Kurum müdürü AK Parti il başkanlığına gidiyor, parti yöneticilerine brifing veriyor.
***
İlçe belediye başkan adaylığı peşinde olan başka kurum müdürleri, AK Partinin il ve ilçe başkanlarına “Hayırlı olsun” demek için parti binasından çıkmıyor.
***
Partinin seçim çalışmaları yapılıyor, bakıyorsunuz salonda kurum müdürleri yerlerini almış.
***
Partinin bayramlaşma programı yapılıyor, ilk sırada partinin aktörleri, arka sırada ne kadar bürokrat varsa poz vermiş. 
***
Aynı bürokratların sosyal medya sayfalarına bakıyorsunuz, yönettikleri kurumun faaliyetlerine ilişkin tek paylaşım yok ama sayfaları baştan aşağıya AK Parti güzellemeleriyle dolu.
***
Belli ki kendilerini o göreve getirenlere şirin gözükmek istiyorlar...
Belli ki koltuklarını kaybetmemek için her yerde particilerin emir eri olduklarını ispat peşindeler.
Aslında...
Bu şekilde davranarak hak etmedikleri bir göreve tepeden inme gelmiş olmalarının adeta diyetini ödüyor gibiler  ve bundan da zerre kadar sıkıntı duymuyorlar!
***
Hadi o bürokratlar devletin değil de partinin bürokratı olmaktan sıkılmıyor...
AK Parti'nin bu şehirdeki aktörleri de bu bürokratların bu hallerinden hiç mi sıkıntı duymuyor?
Bir tane de parti yöneticisi çıkıp, parti toplantılarında gördükleri bürokratlara “Yahu sizin burada ne işiniz var kardeşim? Gitsenize kurumunuzun başına. Siyaseti biz yapacağız. Siz vatandaşa hizmet edeceksiniz” diye fırçayı basmıyor?
***
Bu denilmedikçe bürokratlar parti toplantılarının vazgeçilmez aktörleri oluyor.
O bürokratları o partinin o toplantısında gören kurumlardaki ne kadar çalışan varsa, o partiye resmen diş bilemeye başlıyor.
***
Neticede...
Kurum müdürleri parti binası ve parti toplantılarında boy göstererek makamlarını koruyor.
Particiler “Bürokratlar bize elbette biat edecek. Gel deyince gelecek” diyerek sevinip mutlu oluyor.
Bunlara şahit olan kurum çalışanları ise partiye resmen ayar oluyor.
Seçim sonuçları geldiğinde ise AK Partililer “Eskişehir seçmeni bize niye oy vermiyor? Oylarımız her seçimde niçin düşüyor?”diye kara kara düşünüyor!

CHP'Lİ BELEDİYE BAŞKANLARI

Hatırlayan olacaktır.
CHP Genel Başkanı kılıçdaroğlu 2019 seçimlerinin ardından CHP’li seçilen belediye başkanlarını uyaran bir açıklama yapmış, belediye başkanlarının uyması gereken kuralları da 7 başlık halinde sıralamıştı.

Yaptığı uyarılar şu şekildeydi:
1. Yönettiğiniz belde insanlarının inançları, kimlikleri, yaşam tarzları itibariyle ayırmayacaksınız; herkesi kucaklayacaksınız.
2. Hizmeti belli kişiler, zümreler, akrabalar için değil; halk için yapacaksınız.
3. Beldenizde fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapılacak, yatırımlara bu bölgelerde öncelik verilecek. Kadınlar ve dezavantajlılar lehine karar alacaksınız.
4. Yoksullara yardım yaparken insan onurunu koruyacak, teşhir etmeyeceksiniz.
5. Harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. İsrafla mücadele edeceksiniz.
6. Belediyede yönetici atamalarında kesinlikle liyakat sistemine uyacaksınız. İşi ehline vereceksiniz.
7. Belediyeyi adaletle yöneteceksiniz.
***
Kısaca…
Kılıçdaroğlu CHP’li belediye başkanlarına “Eğer bu kurallar çerçevesinde hizmet ederseniz, bu hizmetiniz CHP’yi iktidara taşır. Eğer bu kuralların dışında bir davranış ortaya koyarsanız, tıpkı 94’de yaşanılanlar gibi bu partimizin yıllar boyunca yerel ve genel iktidarımıza engel olacaktır” dedi…2024 seçimleri sonrasında bu kez CHP Genel Başkanı Özgür Özel benzeri bir uyarı geldi belediye başkanlarına...
Kısaca:
“Seçmen bu seçimlerde size bir anahtar verdi. Bu anahtar ne şehrin ne de belediye kasasının anahtarı. Bu anahtar iktidarın anahtarıdır. Bu anahtarı iyi kullanılırsa iktidar kapısı açılacaktır” dedi.

***
Anlaşılacağı üzere genel başkanlar yemeyin tarifesini veriyor.
İş belediye başkanlarının bu tarifeye uygun olarak yemeği pişirmeleri ve seçmenin önüne koyması gerekiyor.
Bu yemeğe konulacak biraz eksik ya da fazla tuzun bile yemeği bozacağı hesap edildiğinde, CHP'li belediye başkanlarının yönettikleri belediyelerde atacakları her adımı, şaibeden, etik dışı uygulamalardan,tartışma yaratmayacak davranışlardan, hesap vermemezlikten ve liyakatsizlikten uzak bir şekilde atmaları gerekiyor...
CHP'li belediyeler bunu yapar ve CHP'ye de bu sayede iktidar yolu açılır mı?
Ya da...
Geçmişte olduğu gibi(İSKİ) bir tek belediyede yaşanan olay CHP'ye yıllarca iktidar kapısını kapatır mı?
Bekleyecek ve göreceğiz...

BEN BÖYLE BİR REZİLLİK GÖRMEDİM,DUYMADIM,BİLMİYORUM...


Ben bir tane karpuzun tedavüldeki en büyük para olan 200 lira ile alındığına bu yaşıma kadar hiç şahit olmadım.
***
Ben bir marulun 25 liraya, bir demet maydanozun 10 liraya satıldığını bu yaşıma kader hiç görmedim.
***
Ben bir tane şeftalinin 12-13 liraya, küçücük bir kavunun 70-80 lira olduğuna hiç rastlamadım.
***
Ben bir çorbayı 90 liraya, bir kahveyi 70 liraya içtiğimi hiç hatırlamıyorum örneğin.
***
Ben 1 milyon lira ev kredisi alındığında 5 milyon lira geri ödeme yapıldığı, aradaki farkın bir ev parası olduğunu ve aylık ödemelerin de 35-40 bin liraya ulaştığını hiç duymadım.
***
Ben devletin, emeklilere bayram ikramiyesi için 5 bin lira veremeyecek kadar kasasının boş olduğunu ne gördüm ne duydum.
***
Ben ekonomileri Türkiye sayesinde dönen Gürcistan parasının 11-12 lira, Bulgaristan parasının 18-19 lira olmasına hala inanamadım.
***
Ben şunun şurasında geçmiş 50 yılı biliyorum.
Bu 50 yılda bu ülkede böyle ekonomik bir rezillik gerçekten görmedim!