“Sen doğru ol da! Varsın sanan eğri sansın.. Lakin sakın unutma ki, sen kendini
bir şey sanmadığın sürece doğru insansın... Yunus Emre”
Dumlupınar İlk Okulunu 1957 yılında bitirdim. Atatürk Lisesi Orta kısmına kaydımı
yaptırdılar. Okulda her sınıfı geçtiğimde arkadaşlarım ve ben yaz tatillerinde çalışır
ve yaşam zorluklarını öğrenirdik. Bir ay çalışmamın karşılığı 40 lira yani haftalık 10
lira alırdım. Bazı arkadaşlarımın 5. lira, bazılarının 7.5 lira haftalık aldığını
biliyordum. Akşam saat beş dedimi işimiz biter evlerimize giderdik. Akşam sekize
kadar da sokakta oyunlar oynardık. Saklambaç, körebe, misket, timbo, çelik çomak
gibi saymakla bitmeyecek kadar oyunlarımız vardı.
Gene bi iş çıkışı arkadaşımla mahallemize dönerken, önümüzde yürüyen bi teyzenin
kucağındaki bebek ağlamaya başladı. Teyze çantasından çocuğunun yalancı
memesini alırken 50 lirasını düşürdü. İkimizde paranın düştüğünü gördük. Arkadaşım
heme eğilip parayı aldı ve cebine koydu. Ben şaşkınlıkla o an da “napıyorsun” dedim.
“Sus, paranın yarısı senin” dediğinde ben de “olmaz arkadaş parayı vereceğiz”
dediğimde “manyakmışsın sen yahu! 50 lira lan bu” diyerek beni itti. Arkadaşımdan
böyle bir hareket beklemediğim için yere düştüm. Ben arkadaşıma söylenirken
önümüzde yürüyen kadının nereye gittiğini göremedim. Görseydim, arkasından gidip
düşürdüğü parasını arkadaşımın aldığını ve çalıştığı iş yerini söyleyecektim. Bu arada
arkadaşım da beni orada bırakarak gitmişti.
Ertesi gün işyerinde ustam ‘oğlum pek durgunsun ne oldu?’ Diye sorduğunda başımı
öne eğmiştim. Ustam gözlerimin içine bakarak ‘anlatacakların aramızda kalacak,
söyle bakalım ne oldu?’ Ben bir taraftan anlatırken bir taraftan da ağlıyordum. Ustam
da “böyle birisini kaybettiğin için üzülüyorsan, üzülme! Çünkü o senin dostluğuna
layık birisi değilmiş. Parayı görünce kendini kaybetmiş! Senin o parayı vermek
istemeni dinlemeyerek sana şimdiye kadar sakladığı karekterini göstermiş, daha ne
istiyorsun? Senin ona verdiğin değeri bilememiş ya da seni kendi gibi şerefsiz kabul
etmiş. Sen sadece kendi değerlerinin kıymetini bil ve doğru bildiğin bu yolunu kimse
için eğip bükme” diyerek bana yaşam yolumu çizmemde yardımcı olmasını hiç bir
zaman unutmam. Bu gün çevremdeki insanlardan saygı görüyorsam o günlerden
aldığım derslerdendir. “Sen doğru ol da! Varsın sanan eğri sansın.. Lakin sakın
unutma ki, sen kendini bir şey sanmadığın sürece doğru insansın... Yunus Emre”