Amerika’nın Gazze planına yapılan tepkileri anlamak mümkün değil. Halbuki ne diyor Amerika? “Sebebi çok önemli değil” ama Gazze’de taş taş üstünde kalmadı. Yazık, Filistinliler böyle bir yerde nasıl yaşayacaklar? Oysa Dünya’nın farklı bölgelerine yerleşerek huzur içinde yaşamaları mümkün. Amerika, Gazze’yi devralıp inşa çalışmalarına yavaşça ve dikkatlice başlayacak, bölgeyi turizm cennetine çevirecek.
Amerika’nın Filistinlileri bu denli düşünmesine, iyilikleri ve mutlulukları için her şeyi yapmaya hazır olduklarını açıklamalarına rağmen, tepki gösteren ülkeleri anlamak mümkün değil.
Amerika’nın yaptığı nazik açıklamalar bana, bundan 140-150 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu’na daha doğrusu Anadolu’da yaşayan halkımıza yaptığı iyilikleri hatırlattı.
Bu iyiliklerden pek söz edilmediği için, pek çoğumuz bunun farkında da değiliz, herhangi bilgiye de sahip değiliz.
1800’lü yılların sonlarına doğru, bu hayırsever Amerika, kilometrelerce öteden benim Anadolu’daki halkımın sağlığını düşünüp hastaneler kurar ve konusunda uzman hekimleri bu hastanelerde görevlendirir. Yine aynı yıllarda taa okyanus ötesinden benim halkımın eğitimini dert edinir ve Anadolu’mun pek çok yerleşim bölgesinde Amerikan kolejleri açar. Çok özel, çok bilgili öğretmenlere de bu okullarda görev verir. İnsan sevgisiyle dolu bu doktorlar ve öğretmenler, dünyanın öbür ucundan gelip, Anadolu’daki halkıma cansiperane hizmet ederler.
Anadolu’mun İngiliz, Fransız, Yunan, İtalyan, Rus vs. kuvvetlerince işgal edilmeye çalışıldığı ve Kurtuluş Savaşımızla sonuçlanan dönemde, 1918 yılında önce İngilizler, sonra Fransızlar Gaziantep’imizi kuşatmışlardır. Kurtuluş Savaşımızda bir kıvılcım olan Gaziantep savunması yıllarca sürer ve 9 Şubat 1921’de şehir Fransızlara teslim olduktan sonra, 25 Aralık 1921 tarihinde Fransızlar şehri terk etmek durumunda kalırlar.
Her 25 Aralık’ta Gaziantep savunması ve kurtuluşu anılırken, Amerika’nın 1876 yılında Gaziantep’te açtığı kolejden ve 1879 yılında kurduğu hastaneden söz edilmez.
Amerikan hükümetinin çok büyük çabalarla ve özveriyle hem Gaziantep’te, hem de Anadolu’nun bazı yerlerindeki bu sağlık ve eğitim seferberliğinin (!); Anadolu’muzun işgal girişimiyle olan bağlantısı, nedendir kurulamaz.
Amerikalı iyiliksever doktorlar ve öğretmenlerin, misyonerlik faaliyetleri dışında Anadolu’muzda yaşayan özellikle gayrimüslim halkla ilgilenip, onları kışkırttıkları, silahlandırdıkları ve eğittikleri bilgileri nedense unutulmuştur.
Oysa bugün de Gazze için, Filistin halkı için büyük fedakarlıklar yapmaya çalışan Amerikan Hükümetinin, bundan 100-150 yıl önce aynı iyilikseverliği halkımız için de yaptığını hatırlamamız ve 25 Aralıklarda bu iyiliklerden de bahsetmemiz gerekmektedir.
Büyük Önder’imizin Cumhuriyeti kurmasından sonra Amerika’nın gönderdiği görevlilerin faaliyetleri, sadece misyonerlik faaliyeti olarak devam etmiş, savaşın yaralarının sarılmasında maddi destekler, ağaçlandırma çalışmaları gibi sosyal aktiviteler ile; kurtuluş savaşı öncesi yıkıcı faaliyetleri unutturulmuştur. Bu ve mutlaka bilinçli farklı nedenlerle halkımıza sadece Amerika’nın iyiliksever yüzü anlatılmaktadır.
Bakalım Amerika bu iyiliksever yüzüyle Gazze ve Filistin halkı için neler yapacaktır. Bekleyelim görelim.