Yaklaşık 5 yıl önceydi, Berlin’de Raylı Sistemler Fuarı düzenlenmişti…
………….
Bir akşam yemek yerken, müjdeyi Başkan Yılmaz Büyükerşen vermişti…
……………
‘Ayşe Hanım’ın genel sekreterlik görevi bakanlık tarafından onaylandı’ demişti…
………………..
Ayşe Ünlüce’den bahsediyoruz. Kendisini ilk kez Almanya gezisinde tanımıştık…
……………
Hakkında olumlu düşüncelerle ayrılmıştık…
……….
Geçen süre içinde de yanılmadığımızı anlamıştık…
………….
Zamanında hakimlik yapmış, iyi bir hukukçu olan Ayşe Hanım…
…………….
Geçen sürede başarılı işlere imza attı, kendini kanıtladı…
…………
Genel sekreterlik görevi ise geçtiğimiz Cuma günü son buldu…
……….
Çünkü emekli oldu…
………
Ve meclis üyesi olmak için başvuruda bulundu…
……….
Kendisini telefonla arayıp, ‘Hayırlı olsun’ dediğimizde…
………..
Üzerinde ‘Bürokrasiden siyasete geçecek olmanın’ heyecanı vardı…
……….
Öyle ya…
……………
Büyükşehir Belediyesi’nde beş yıldır Yılmaz Büyükerşen’in sağ kolu olmak kolay değil…
……..
Ayşe Hanım Meclis Üyesi olduğunda…
…………..
Bizce aynı görevi Meclis’te yapacak…
…………….
Büyük ihtimalle başkan vekilliği gibi önemli görevlerde bulunacak…
…………
Belki de günü geldiğinde…
………..
Büyükerşen’in halefi olacak…
………………..
Yukarıdaki yazıyı bir yıl önce 4 Aralık 2023 tarihinde…
…………
‘Büyükerşen’in halefi mi olacak?’ başlığı ile yazmışız…
……………
Yani son yerel seçimlerden yaklaşık 4 ay önce…
…………….
Şu anda Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan…
…………….
Ayşe Ünlüce’nin, Büyükerşen’in halefi olacağını tahmin etmişiz…
…………….
Bir gazeteci olarak tarihe, önemli bir not düşmüşüz…
BÜYÜK SAYGISIZLIK
Türkiye’nin ilk yerli lokomotifi Eskişehir’de üretilmiştir…
……….
Buharlı olan bu lokomotifler aynı zamanda endüstri devriminin simgesi olarak kabul edilir…
…………….
Türkiye’nin birçok ilinin gar binaları önünde bulunur…
…………..
Bir zamanlar Eskişehir’de de gara gelenleri bu lokomotif karşılardı…
…………
Böyle önemli bir simge şimdi gar otoparkının arkasına atılmış…
……….
Bilerek ya da bilmeyerek büyük saygısızlık yapılmış…
TEMEL’İN KÖŞESİ
HAVA DURUMU
Temel çıkmış tepenin başına elinde bir ip sallayıp duruyor. Merak etmişler ‘Ne yapıyorsun?’ diye sormuşlar. Temel demiş ki ‘Hava durumunu ölçeyrum. İp sallanınca havanın rüzgarlı olduğunu, ıslanınca yağmur yağdığını anlayrum…’