Eskişehir Futbol Altyapı Derneği halı saha tesisleri 1999 yılında açıldı.
O yıl Eskişehirspor mali yönden tükenme noktasına gelmişti.
Kulüp uçan kuşa borçluydu.
Tüm mal varlıklarına haciz konmuştu.
İşte tam bu noktada efsane futbolcular kulübe gelir ve futbolcu kaynağı sağlamak için harekete geçti.
****
Vişneliğin en güzel yerlerinden birisi olan Kanlıkavak'ta imece yöntemi ile bir tesis inşa ettiler.
Kimi çimentosunu buldu, kimi kumunu, kimi tuğla sağladı.
İsmail Arca ve arkadaşları iş insanlarının desteği ile kısa sürede halı saha va soyunma odalarını tamamladı.
****
Ancak; tesislerin ruhsatı olmadığı yani kaçak yapı olduğu söylentileri yayıldı.
Biz 'böyle güzel bir tesis yıkılır mı?' diye üzülürken;
18 Nisan 1999'da Yılmaz Büyükerşen Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi.
****
Aynı tarihlerde Osmangazi Semt Sahası'nın açılış töreni vardı.
Çim saha zeminini teftiş eden Yılmaz Hoca'ya "Hocam, karşıda da güzel bir tesis var." dediğimde, 'Orası kaçak, yıkılacak!' demişti.
****
Yılmaz hoca yine de isteğimizi kırmadı.
Halı saha tesislerini gezdi.
Sonrasında o tesisler büyümeye başladı.
Kamp tesisleri ve kafeterya büyütüldü.
Altyapı Derneği zaman zaman bağlantası kopsada Eskişehirspor'a futbolcu kaynağı oldu.
****
Eskişehirspor kulübü kendi alt yapısını ve futbol okullarını kurunca Eskişehir Futbol Altyapı Derneği organizasyon dışında kaldı.
..Ve bugüne gelindiğinde; Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt Eskişehirspor altyapısı olmaktan çıkan, tesislerin boşaltılmasını ve tesisin ihaleye çıkarılmasını istedi.
****
Belediye ile Dernek yönetimi arasında köprüler atıldı.
Söz düellosu başladı.
Kazım Kurt; rant vurgusu yapıyor ve üç kalemden gelir elde ettiklerini ancak Eskişehirspor kulübüne maddi katkı sağlanmadığını öne sürüyor.
****
"Kazım Kurt spora ihanet etmesin demek kolay. Gerçekleri söylesinler. Babanızın malı mı? Odunpazarı Belediyesi bu konuda tasarruf hakkını kullanır.” diyor.
Gelinen son nokta bu...
******
MASA HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI...
Seçmen olarak hepimizin gönlünde bir aslan yatıyordu.
Ancak; buna karar verecek olan biz değil, ne yazık ki parti liderleriydi.
Bir kaç gün öncesine kadar başarılı bir performans gösteren ve gçlendirilmiş bir parlementer sistem için büyük yol kateden liderler, iş Cumhurbaşkanlığı adayı seçimine gelince ayrı düştüler.
****
Siyaset tüm seçenekleri gözden geçirerek hep birlikte doğruyu bulma yoluydu.
Bulamadılar.
Ayrı düştüler.
Anlamsız, saçma sapan egolarına esir düştüler.
Birbirlerine kendi isteklerini dayattılar.
****
Bu nasıl bir hırs, bu ne kin, bu ne hiddet!
Bu nasıl bir dil?
Adaylık konusunda anlaşmazlığa düşebilirsiniz.
Seçmene sorsanız, herkesin ayrı bir adayı var.
Ama; size düşen uzlaşı içinde bir aday belirlemekti.
Beceremediniz...
Herkesi hayal kırıklığına uğrattınız...