Daha önce de yazdık...
Herhangi bir arkadaşınıza, dostunuza ya da ailenizden birine bir söz verseniz ve bu sözü yerine getirmeseniz, o insanlarla resmen aranız bozulur...
Vermiş olduğunuz sözü yerine getirmediğiniz için araya dargınlık girer.
İnsanlar sizi samimiyetsiz bulur, yalancı ilan eder ve güvenilmez biri olup çıkarsınız.
***
Fakat...
Seçim kazanma uğruna seçmene tutamayacağınız sözleri vermenin hiçbir cezası yoktur bu ülkede.
Verdiğiniz sözü tutacağınıza dair seçmenle senet falan imzalamazsınız örneğin.
Tutmadığınız sözün cezası falan da yoktur.
Yerine getirmediğiniz vaatlerden dolayı sorguya falan da çekilmezsiniz.
***
İşte o yüzden siyasetçiler bu seçim öncesi de olduğu gibi aklına gelen, tutamayacağı ve gerçekleşmesi mucizelere bağlı sözleri vermenin adeta dibine vuruyor.
Nasıl olsa hesap vermeyecek ya!
Nasıl olsa kendisinden de hesap sorulmayacak ya!
Sallıyor da sallıyor vaatleri birbiri ardına.
***
Seçilen bazı belediye başkanları ilk seçilmelerinin hevesiyle, belediyenin geliri-gideri-borcunu belediye binalarının duvarlarına dev pankartlarla asıyor ya...
Aslında her seçilen belediye başkanına koltuğa oturduğu günün hemen ertesinde, seçim süreci boyunca vermiş olduğu sözlerin ve vaatlerin yer aldığı pankartları belediye binasına asma zorunluluğu getirilmeli!
Asılan o pankartlar da görev süresi boyunca belediye duvarında kalmalı ki, seçmen belediye başkanlarının vermiş olduğu hangi sözünü yerine getirmiş, hangisini getirmemiş takip etsin ve bir daha ki seçim geldiğinde ona göre davranabilsin...
AK PARTİ'NİN BORCU!
Şu sıralar Eskişehir AK Parti çevresinde konuşulan ilginç bir konu var.
Konu: Patinin borcu!
Söylenenlere bakılırsa AK Partinin borcu önceki yıllardan birike birike gelmiş ve 2,5 milyon liraya dayanmış.
Hal böyle olunca da bir anlamda borcu kucağında bulan ve alacaklıların sıkıştırmasından bunalan İl Başkanı Gürhan Albayrak şehirdeki paralı isimlerin bazılarını bizzat arayarak bazılarına da haber göndererek, borç durumunu anlatıp, para toplamaya çalışıyormuş.
***
Anlatılanları duyunca partiyi yakından bilen bir isme bu söylenenlerin doğru olup olmadığını sorduk.
Doğru olduğunu söylemekle kalmadı “Parti bir iş yeri olsaydı bu borçla çoktan iflas etmişti” diye de ekledi.
***
Kendisine, adayların seçim çalışmaları için kucak dolusu para harcadığını söyleyip, “Niye partinin borcunu kapatmıyorlar?” diye sorduk, “Adaylar galiba yeterince para harcadıklarını, borcu hangi yönetimler yaptıysa paranın da onlardan alınmasını söylemişlerdir” cevabı verdi.
***
“İktidar partisinin para sıkıntısı çekeceğine ve bu kadar borcu olacağına hiç ihtimal vermezdik” dedik “Galiba bu güne kadar gelip giden yönetimler de senin gibi düşünmüşler ki bu kadar borç birikmiş” dedi iyi mi?
KAYGILI, RİSKLİ, TEHLİKELİ SÖZLER...
AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nebi Hatipoğlu Birlik Vakfını ziyaret ediyor ve burada bir konuşma yapıyor.
***
Ben kendi adıma:
Konuşmasının başında söylediği “İnşallah Eskişehir'de dindar, mütedeyyin ve milliyetçi arkadaşlarımız bir silkinip de kendine gelir” sözlerinden, bozulan bir şeyleri onarmaya çalıştığını çıkarttım...
***
“Lütfen sizden rica ediyorum. Taban siyasetimizi oluşturalım. Eski arkadaşlarımızı arayalım. Bir yüklenseniz iş bitti. Yeniden Refah Partisine oy verince ne olacak ki” sözlerinden de son derece kaygılı olduğunu hissettim.
***
“Belediye başkanlığını kazandıktan sonra Birlik Vakfına ve diğer Vakıfların hepsine maddi manevi kapılarımı açacağım” sözlerini ise sanki çaresizlik karşısında söylenmiş riskli ve tehlikeli sözler olarak algıladım...
***
Öyle ya...
Hatipoğlu'nun, her dönem AK Partiye destek verdiği bilinen Birlik Vakfında “Yanımda olduğunuzu ve destek vereceğinizi biliyorum” demek yerine yukarıdaki cümleleri kurması, destek konusunda bir sıkıntı yaşandığının ilanı gibi olmuş!