-Artık toplumca öğrendik!
Her yılın sonlarına doğru, daha doğrusu toplanacak bir komisyonca belirlenen 1 yıl sonraki asgari ücretin “ne kadar solacağını” beklentisi içinde olan 10 milyonlarca emekçinin merakını!.
Sadece onlar mı meraklı?
Bir anlamda emeğin karşılığı olan sermaye gruplarının, yani “işverenlerin” de aynı şekilde beklenti içinde olduklarını da biliyoruz. İşçinin beklentisi “net ücret” ise işveren kesimininki ise “bürüt ücretin” miktarının ne olacağı? Öyle ya o ücretin içinden vergiyi ve SGK primlerinin kesip, o iki kuruluşa aktarmak görevleri arasında…
***
Yine biliyoruz ki, her yıl dört kişilik bir ailenin “asgari geçim” için harcaması gereken aylık net miktardan ibarettir. Ve o miktar tarafları temsil eden kurumların katılımlarıyla belirlenmekte. Yani işçi ve işveren temsilcileri ve devletin temsilcilerinin oluşturduğu bir “ “komisyon” tarafından belirlenir. Bizdeki uygulamayla Türk İş, İşveren Sendikaları Konfederasyonu ve Çalışma Bakanlığını temsilen 15 kişiden oluşmakta.
Miktar önermeden üç toplantı!..
Her yıl olduğu gibi komisyon, birer hafta ara başladı toplantılara. Medyanın sızdırdığı haberlere bakılırsa ilk iki toplantı “çay-pasta börek” sohbetleriyle geçmiş;
-Hiç ama hiç taraflar miktar önermeden toplanılıp, dağılmış!..
Bunun garipliği ile beklenti üçüncü toplantıya bırakılmış. “çarşamba veya perşembe” açıklanacakmış haberleri yayılmakta iken, Çalışma Bakanından Salı günü işaretli taraflara son bir daveti;
-Saat 20.00’de toplanalım!..
Haber kanallarında bir bekleyiş,“neler oluyor” şaşkınlığı içinde bir saat sonra açıklanıyor asgari ücret;
-22 bin 104 Türk Lirası!..
Pardon, Bakandan henüz miktar açıklanmadan CB Erdoğan’dan bir kutlama mesajı;
-Yeni asgari ücret çalışanlarımıza hayırlı olsun!..
Hani derler ya “Şaka gibi” bi şey!.. Elbet o miktar beklentilerin, çok altında. Örneğin CHP genel Başkanı Özgür Özel bir ay önceden açıkladı;
“- Asgari ücret net otuz, altında yokuz!”
Bir başka parti 28 bin 500 dedi, Devrimci İşçi Sendikaları konfederasyonu 40’a dayandı falan!.. Olan oldu ve doğaldır ki kıyamet koptu!.. CHP Parti Meclisini topladı, grubundaki milletvekillerini o gün Meclis toplantısına göndermedi, 10’ar kişilik gruplar halinde seçim bölgelerine gönderdi.
Bugünse Tandoğan Meydanında Büyük bir protesto mitingi düzenledi. Bakalım “isyan halinde” olan emekçiler ne kadar ilgi gösterecek? Şimdi sırada “emekli olan emekçilerin” ücretlerinin belirlenmesi meselesi var. Derim ki, “hiç beklemesinler” denir ya;
-Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir!..
Allan encamımızı hayırlara tebdil eylesin…
______________
Eskişehir Büyükşehir’in
gayrimenkulleri satışta!
Dün gazetelerin haber sitelerini dolaşırken Cumhuriyet Gazetesi ana sayfasının haberler bölümünde bir fotoğrafla birlikte “Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığından” başlığı doğal olarak dikkatimi çekti. Önce Bizim Büyükşehirle ilgili bir haber sanarak tıkladım. Karışıma haber yerine bir “resmi ilan” Çıktı;
-Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Satın Alma Daire Başkanlığından…
Aşağı doğru inince bunun belediyemizin bazı gayrimenkullerinden bazılarına ilişkin satılacağına dair bir duyuru çıktı karşıma. İlk 5 sırada “Vardar İş Merkezindeki bürolardan 5’inin satış şartları çıktı karşıma. Biliyordum İş merkezindeki büroların 1995’den bu yana birer ikişer satıldığını ama ,ine de hüzünlendim!..
Üşenmeden topladım; büroların muhammen satış bedelleri toplamı 8 milyon 95 bin lira. Muhtemelen 7 ocaktaki açık arttırmada hepsi satılacak.
İlanın devamında Gündoğdu Mahallesinde bir başka gayrimenkuldeki bir yapıda bulunan 5 konutun da satılacağı görülüyor. 1+1’dan 4+1 büyüklüğündeki konutların toplam değeri 12 milyon 707 bin lira…
Düşündüm ki, satıştan edilecek 21 milyon lira civarındaki para “silkeleme” bedeli olarak SGK’ya ödenecek!..
Ne diyelim, alıcılara hayırlı olsun...