Bir genç, bir cep telefonu markasının en son çıkan modelini almayı kafasına koyuyor.
110 bin lira fiyatı olan bu cep telefonunu almak istediğini de bir arkadaşına söylüyor...
***
Arkadaşı “Manyak mısın oğlum? Telefona bu kadar para verilir mi?” diye tepki gösterince de niyetine girdiğini be o telefonu alacağını söylüyor kararlılıkla.
***
“Madem bu telefonu almayı kafana koydun, bari git yurt dışından al,hiç olmazsa kucak dolusu vergi ödememiş olursun” diye akıl veriyor.
Bu bizim gencin de aklına yatıyor.
***

Kısa bir araştırmadan sonra atlıyor uçağa, doğru Dubai'ye gidiyor.
Gidiş-dönüş uçak parası 14 bin lira tutuyor.
Dubaiye iner inmez bir araç kiralıyor, 7 bin lira veriyor.
Bir günlük konaklamaya 6 bin, yeme-içme-gezmeye 10 bin lira harcıyor.
***
Döneceği gün de almak istediği cep telefonunu 43 bin liraya alıp, geliyor.
Bizim genç buradan 
110 bin liraya alacağı telefonu almak için gittiği Dubai'de 85 bin lira harcıyor.
Hem telefonu alıyor, hem ülke görüyor, otelde kalıyor, yiyor-içiyor, kiraladığı araçla geziyor.
***
Hesap ortada...
Bu ülkede vergi almak öylesine abartıldı ki, 43 bin liralık telefon 110 bin liraya satılıyor...
Söz konusu telefonu alan, iki telefonu da adeta devlete alıyor.
Tıpkı otomobil ve diğerlerinde olduğu gibi...

HANGİSİ NORMAL DAVRANIŞ?

Trump ABD başkanıyken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a içinde hakaret de bulunan bir mektup yazıp, tehdit etti.
Hatta bu mektubu sahibi olduğu barın duvarına astırdı...
***
Mektubun ortaya çıkmasının ardından pek çok AK Partili “Sonuçta Trump normal bir adam değil. O yüzden yazdığı mektup çok da ciddiye alınacak bir mektup değil. Yarın aynı Trump çıksa ve Erdoğan'a övgüler düzse, bundan gururlanacak mıyız? Elbette hayır! Zira normal bir insan değil” diye yorumlamıştı.
***
Dedikleri oldu iyi mi?
ABD başkanlığı seçimlerini ikinci kez kazanan Trump, göreve başlamadan önce Erdoğan'a methiyeler düzen bir açıklama yaptı...
Mektup olayından sonra “Trump çıksa ve Erdoğan'a övgüler düzse, bundan gururlanacak mıyız? Elbette hayır! Zira normal bir insan değil” diyen aynı AK Partililer şimdi “Erdoğan'ın liderliğini bütün dünya anladı, bir tek muhalefet anlamadı” diyor iyi mi?
***
Mektup yazıp hakaret ettiğinde normal olmayan adam övgüler döşendiğinde normal oluverdi.
Artık normal olmayan Trump mı yoksa duruma göre vaziyet alarak her olayı kendi penceresinden değerlendirmeyi ideolojik saplantı haline getiren AK Partililer mi bilemedim?

HAL CAMİ YIKIM MESELESİ VE SÜREÇ İÇİNDE YAŞANANLAR...

2022 yılında Hal Cami'nin yol-konut-ticaret ve turizm alanına isabet ettiği için yapılacak yeni imar düzenlemesi çerçevesinde yıkılması meselesi geliyor meclisin gündemine.
***
“Camimizi yıktırmayacağız” diye bir eylem yapılıyor, Hal Cami duvarına “Camimize dokunmayın” diye pankart asılıyor.
***
Tepebaşı belediyesinden önce Fabrikalar bölgesinde bir cami yapılacağı, yapılacak bu cami bitince imar düzenlemesi kapsamında yıkımın yapılacağı açıklanıyor.
Sonra da...
“Hal Caminin yıkılması falan söz konusu değil” deniyor.
***
Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı, Hal Cami önünde “Camimizi yıktırmayız” eylemi yapanları şov yapmakla suçluyor, “Hiçbir zaman ağzımızdan yıkacağız diye bir söz çıkmadı” diyor.
***
Ardan iki yıl geçiyor.
AK Parti İl Başkanı, Hal Caminin yıkımı için Büyükşehir Belediyesinin açmış olduğu davanın mahkemece ret edildiğinin haberini vererek “Yıkım için açılan dava 1. idare mahkemesince ret edildi. Hal cami yıkılmayacak, aksine korunacak” açıklaması yapıyor.
***
Sonuç olarak...
Belediyelerin geçmişte “Yıkılmayacak” açıklamaları var...
AK Parti il başkanı, yıkılması için açılan dava olduğunu ve isteğin ve ret edildiğini açıklıyor.
Belediyeler yıkma niyetinde olsa niye “Yıkılmayacak” diye üstüne basa basa açıklama yapsın?
AK Parti il başkanı, ortada açılmış bir dava olmasa niçin belediyenin yıkım için açtığı davanın ret edildiğini açıklasın?
İnsanın ister istemez kafası karışıyor...
Hangi taraf haklı, hangi taraf doğru söylüyor?

Hal Cami