Ayna benim arkadaşımdır. Çünkü ağladığımda asla gülmez.
Aynaya baktığında ne görüyorsun?
Ne görmemi bekliyorsun?
Sen söyleyeceksin.
Kendimi görüyorum, yani hıyarın tekini? Senin de ne diyeceğini de biliyorum?
Bak sen! Ne diyecekmişim?
Bu dünya bir ayna. Ona hangi gözle bakıyorsan onu öyle görürsün gibi laflarla felsefe
yapacaksın.
Bakış açın güzellikleri görmeye yoğunlaşmadıysa yansıması da güzel olmaz. Sen
kendini hıyar görüyorsan hıyarın tekisin demek!
Haa! Öylemi diyorsun. O zaman hadi felsefe yapalım.
Ben aynaya baktığım zaman ayna da aç bi insan görüyorum. Asgari ücret 5650 !
olunca insanlar da kitleler halinde aç! İnsanları çaresizlik içinde umudunu yitirmiş
olarak; pazar yerinde, pazarcıların çöpe attıklarını toplarken gördükçe de ülkem adına
üzülüyorum. Seni bilmem ama ben kendi aynamdan güzel bişey göremiyorum.
Ne görmek istiyordun?
Zengin aynasına baktığında ne zaman beni görecek diye bekliyorum? Zengin
aynasına baktığında beni gördüğü zaman benim aynamda beni hıyar olarak değil,
çalışmam karşılığında karnı doyan bir insan olarak gösterecek. O zaman ben de
aynaya baktığımda güzellikleri göreceğim. Bu dünya var olduğundan beri aynı
dünya, bu dünyayı çirkinleştiren ve adaletsiz yapan bizlerin düşünceleridir. “Sen iyi
isen herkes iyidir” felsefesi adaletin hüküm sürdüğü yerlerde geçerlidir. Adaletle
iyiliği karıştırmayalım. İyilik subjektiftir, sana, bana, ona göre farklılıklar gösterir.
Doğarken zaten insan olarak doğarız. Önemli olan adaletli birer insan olmamız
istenir. Bizler etrafımızdaki insanlara da adaletli davranıp yaşamımızı eşitlikler
üzerine inşa edersek o zaman aynaya bakmaya gerek kalmaz. Birbirimize bakmamız
yeterli olur.