Çok partili hayata geçilmesiyle CHP 1950, 1954, 1957 seçimlerinde ikinci parti olarak çıktı. Darbe sonrası 1961 seçimlerinde birinci parti olduysa da 1965 ve 1969 seçimlerinde yine sandıktan ikinci parti olarak çıktı. CHP’li seçmen artık iktidar istiyordu.
CHP’de ilk değişim rüzgarı 5 Mayıs 1972'de yapılan 5. Olağanüstü Kurultayı’nda esti. İnönü-Ecevit çekişmesi yaşanan kurultayda Ecevit yanlısı Parti Meclisi, kurultaydan güvenoyu alınca, İsmet İnönü, 8 Mayıs 1972 tarihinde, 33 yılı aşkın bir süre bulunduğu genel başkanlık görevinden istifa etti. 17 Mayıs 1972’de yapılan kurultay ile Ecevit CHP genel başkanlığına seçildi.
Ecevit genel başkan seçildikten sonra 1973 ve 1977 seçimlerinde CHP sandıkta yeniden birinci parti olarak çıkmaya başladı, ta ki 1980 darbesine kadar. Darbe döneminde CHP kapatıldı, tabanının hitap ettiği SODEP ise 1983 seçimlerine giremedi. Devam eden yıllarda CHP seçmeni DSP ve SHP olarak ikiye bölündü, CHP ancak 1992 yılında tekrar kurulabildi.
1995 seçimlerinde DSP 4. parti CHP 5. parti olarak sandıktan çıktılar. CHP tabanı halen toplamda 1. parti çıkabiliyordu, ancak bölünme sebebi ile bu mümkün olmadı. 1999 seçimlerinde DSP 1. parti olurken CHP baraj altında kaldı. DSP döneminde yaşanılan ekonomik kriz 2002 yılına girildiğinde yerine AKP iktidarının başladığı yılları getirecekti. DSP tamamen bir çöküş yaşamış, CHP ise yüzde 19 oy ile ikinci parti olmuştu. 2007 yılına gelindiğinde de tablo aynıydı, CHP yüzde 20 oyda kaldı.
2010 yılında Deniz Baykal'ın kaset skandalı sonrası genel başkanlık görevinden istifa etmesinin ardından yapılan 33. Cumhuriyet Halk Partisi Olağan Kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan seçildi. Kılıçdaroğlu'nun ilk seçimi ile CHP yüzde 5’in üzerinde oyunu arttırarak yüzde 25,98 oy aldı, halen ikinci partiydi ancak oyu artmıştı. Devam eden yıllarda yapılan 2015, 2018 ve 2023 seçimlerinde CHP’nin oyu hemen hemen hiç değişmedi, Demokratik solda kitleye tek başına hitap etmesine rağmen yüzde 23-25 bandına sıkışan CHP oylarını daha fazla arttıramadı.
2023 yılındaki seçimlerinde ise 39 sandalyesini ittifak partilerine dağıttı, bu o kadar büyük bir fedakarlıktı ki seçim kazanılsa dahi, kazananın çok fazla şey kaybettiği zaferler için söylenen Pirius zaferi olarak anılabilecek bir galibiyet olacaktı. Üstelik CHP’nin oyu aynı kaldığı gibi seçim de kaybedildi, anayasa değişikliği için CHP’ye gerek kalmayacak kadar çok sandalye verilmişti, yeniden değişim sesleri duyulmaya başlandı.
Nitekim değişimi yaşadık ve genel başkan Özgür Özel’in omuzlarındaki yük çok fazla. Değişimden beklenen oyların aynı kalması değil, Kemal Kılıçdaroğlunun ilk seçildiğinde olduğu gibi oyları arttırmak bir yana Ecevit gibi iktidar olmak zorunda, daha azı kimse için yeterli değil.
.