AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak: (Tarih 16 Ağustos 2024)
-”Yıkılan Devlet Hastanesinin yerine 750 yataklı bir hastane yapılacak. 2025 yılı yatırım programı içine alınacak olan hastanenin ihalesi de 2025 yılı içinde yapılacak. Sonrasında başlayacak olan inşaat 2,5 yılda tamamlanarak hizmete girecek. AK Parti geleceğe yatırım yapan bir partidir”
***
AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak: 8Tarih 16 Nisan 2025)
-”Yıkılan Devlet Hastanesinin yerine 750 yataklı hastane yapılacak. Projesinin altyapısı tamamlandı. 2026 yılı yatırım programına alınacak olan hastane binası sonrasında hemen yapım aşamasına geçilecek. Sayın Cumhurbaşkanımız olmasaydı bu yatırımlar ve projeler bu aşamaya gelmezdi”
***
AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak'a samimi tavsiye:
-”Şehre yapılacak olan bir yatırım kararı gerçekleşmeden, yani yatırım programına alınıp, ödeneği ayrılmadan ve ihale aşamasına gelinmeden bu yatırımın “Yapılacak” diye duyurusunda bulunmaktan kaçın. Hele hele yatırım programına alınıp alınmayacağı bile kesin olmayan bir yatırımı “Müjde” olarak ilan etmemeye dikkat et. Zira, Kastamonu yöresi değimiyle “Ayı çıkar taş düşer” halleri yaşanabilir ve yukarıda olduğu gibi müjdeyi her yıl bir sonraki yıla taşıma mahcubiyetine düşersin...
HANGİSİNE YANSAK ACABA?
İktidar yandaşlığı ile her türlü fütursuzluk yapmayı kendinde hak bulan bir gazeteci çıkıp “CHP'ye kayyum atanacak” açıklaması yapıyor.
***
Bu açıklama sonrasında borsa yüzde 6 düşüp, yatırımcının parası yok oluyor. Yaşanan tepkiler üzerine savcılık bu yandaş gazeteci hakkında re'sen soruşturma açmak durumunda kalıyor...
***
Bir yandaş gazetecinin sonradan “Yanlış bir tahminde bulunmuşum” dediği sözleri için koca ülke borsasının yüzde 6 düşmesine mi yanacağız yoksa bunu yapan kişinin sırf yandaş olduğu için gözaltına bile alınmadan hakkında soruşturma açılmasındaki hukukun uygulanışının çifte standartlığına mı bilemedim...
***
Bir hafta önce Murat Ağırel ve Timur Soykan, sırf muhalif olarak adlandırıldıkları için haklarında tek bir somut iddia olmadan açılan bir soruşturma nedeniyle ve sabahın köründe evlerinden alınıyor, fakat söz konusu gazeteci yandaş olunca, söyledikleriyle borsayı yüzde 6 da düşürse aynı prosedür uygulanmıyor...
***
Sırf bu olay bile bu iktidarın “Bu ülkede bağımsız hukuk var” söylemine olan inandırıcılığı yerle bir etmeye yeter...
MÜLAKATLARA YÜRÜTMEYİ DURDURMA...
İktidarın “Kaldıracağız” dediği ama seçimden sonra kaldırmaktan vaz geçtiği mülakat sistemi ile ilgili mahkeme kararları ardı ardına geliyor.
***
Kamu personeli alımlarına kayırımcılık gölgesi düşüren mülakat ile işe alımlara yönelik 9 ayrı başvuruyu 9 ayrı mahkeme “Mülakat ile telafisi güç sonuçlar doğacağı” gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi.
***
Mahkemelerce verilen bu kararların hem mülakat mağdurlarının yargıya gitmesini hem de yürütmeyi durdurma karar sayısını arttıracağı...
***
Her ne kadar iktidar “Kaldıracağız” sözü verip kaldırmasa da yargı kararları ile bu mülakat sistemi sonunda kalkmak durumunda kalacak gibi görünüyor...
ALKIŞLAR ARASINDA BATIŞ!
Danimarkalı filozof Soren Kierkegaard yapmış bu tespiti...
***
“Tiyatronun kulisinde bir gün yangın çıkmış. Palyaço haber vermek için sahneye gelmiş. Herkes bunun bir şaka olduğunu sanıp alkışlamaya başlamış. Palyaço uyarmaya devam ettikçe alkışlar daha da hızlanmış. Sanırım dünyanın sonu, her şeyin bir şaka olduğunu sananların yükselen alkışları arasında gelecek...”
***
Neden hoşuma gitti bilmiyorum ama söylenen sözlerden galiba bugünlere bir bağ kurdum…