Geride bıraktığımız yılda kadınlar, spor, siyaset, ekonomi ve akademi gibi pek çok alanda büyük kazanımlar elde etmiştir. Geçen yılda dünya genelinde her gün yaklaşık 137 kadının aile içi şiddet  sebebiyle hayatını kaybettiği,  kadınların ekonomi, eğitim ve siyaset alanlarında erkeklere  göre yüzde 68 daha dezavantajlı olduğu yönündeki veriler bir gerçeği açıklamaktadır. Türkiye’de kadın cinayetleri ve toplumsal cinsiyet temelli şiddet, sorun olmaya devam etmektedir.  Geçen yıl cinayete kurban giden 394 kadından 20’nin koruma altındayken  öldürülmesi, alınması gereken önemli bir yol olduğunu göstermektedir.

Bu konuda Medya Takip Merkezi, 196 ülkeden 187 farklı dilde 150 milyonu aşkın yerli ve yabancı yayını inceleyerek çok önemli  sonuçlara ulaşmıştır.

Geçen yılda kadınlar, spor, siyaset, ekonomi ve akademi gibi pek çok alanda kazanımlar elde etmişlerdir.  Bu kapsamda  Fransa’da kürtaj hakkı anayasal güvence altına alınmış, Meksika ve Kuzey Makedonya’da ilk defa  bir kadın Devlet Başkanı olmuştur.  Paris 2024 Olimpiyatları’nda  kadın ve erkek sporcu sayısının eşit olması, cinsiyet eşitliği adına  dönüm noktasıdır.  Kadınların ekonomi, eğitim ve siyaset alanlarında erkeklere  göre ortalama yüzde  68 daha dezavantajlı olduğu yönündeki veriler, bir gerçeği açıklamaktadır.

Türkiye’de kadın istihdam oranı yüzde 33’e yükselmiştir ama çalışan kadınlar  aynı işi yapan erkeklerden daha düşük maaş almaya devam etmektedirler. Kadın akademisyen oranı yüzde 46 ile Avrupa ortalamasını  geçerken, 31 Mart seçimleri sonrası kadın muhtar oranının  yüzde 2’den yüzde 5’e çıkması  önemli bir gelişmedir.  Buna rağmen kadın cinayetleri ve toplumsal cinsiyet temelli şiddet, önemli bir sorun olmaya devam etmektedir.

Geçen yıl cinayete kurban giden 394 kadından 20’nin koruma altındayken öldürülmesi, bir gerçeği  açıklamaktadır. Kadınlarla ilgili pek çok alanda çözüm bekleyen sorunlar  devam etmektedir.  Bu kapsamda Medya Takip Merkezi; 196 ülkeden 187 farklı dilde 150 milyonu aşkın yerli ve yabancı yayını inceleyerek  öne çıkan çarpıcı sonuçlara ulaşmıştır.

8 Mart’ın temeli, 19 ve 20’nci  yüzyılların başlarına dayanmaktadır. 8 Mart 1908 tarihinde New York’ta 15 bin  tekstil işçisi daha iyi çalışma koşulları ve oy kullanma hakları talepleriyle greve gitmiştir. Bu grev, kadınların toplu eylemlerle güçlerini göstermeye başladığı bir dönemin habercisi olmuştur. New York’taki Triangle Shirtwaist fabrikasında çıkan yangında 123 kadın işçi hayatını kaybetmiştir.  Bu trajedi, güvenli çalışma koşulları ve işçi hakları konusunda uluslararası bir farkındalık yaratılmasına yol açmıştır. 

8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edilmesi, 1910 yılında Almanya’da düzenlenen Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda alınan kararla başlamıştır.  8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü  olarak kabul edilmesi, 1977 yılında Birleşmiş Milletler tarafından  sağlanmıştır. Bu tarihten  sonra Dünya Kadınlar Günü, kadın haklarına, eşitliğe ve toplumsal cinsiyet adaletine odaklanan etkinliklerle anılmaktadır. Kadınlar, bu özel günü, eşitlik taleplerini dile getirmek, toplumsal cinsiyet adaletsizliğine karşı durmak ve birbirlerine destek olmak için kullanmaktadırlar.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların sosyal, ekonomik ve politik yaşamda daha fazla yer alması, eşit haklara sahip olması ve toplumsal cinsiyet adaletinin sağlanması için yapılan mücadelelere  dayanır. Dünya Kadınlar Günü, kadınların tarih boyunca verdikleri mücadelelerin bir simgesi olarak, eşitlik ve adalet için yapılan çabaların anıldığı bir gün olarak önemini sürdürmektedir.

Yapay zeka tarafından oluşturulan içerik yanlış olabilir.New York City, Manhattan'ın Greenwich Village semtindeki Triangle Shirtwaist Fabrikası yangını, Cumartesi, 25 Mart 1911'de, şehrin tarihindeki en ölümcül endüstriyel felaket ve ABD tarihindeki en ölümcül felaketlerden biridir. Yangın, 146 tekstil işçisinin ölümüne yol açmış, 123 kadın ve kız çocuğu ve 23 erkek yangından, duman solumaktan, düşerek veya ölüme atlayarak hayatlarını kaybetmişilerdir.

Kurbanların çoğu, 14 ile 23 yaşlarındaki yeni İtalyan veya Yahudi göçmen kadınlar ve kızlardır. Yaşları bilinen kurbanların en yaşlısı 43 yaşındaki Providenza Panno ve en genci 14 yaşındaki Kate Leone ve Rosaria Sara Maltese'dir. Merdiven boşluklarına ve çıkışlara açılan kapılar kilitli olduğundan yangından kaçmak mümkün olamamıştır. O dönemde işçilerin izinsiz mola vermesini önlemek ve hırsızlığı azaltmak için yaygın bir uygulama olduğundan birçok işçi yanan binadan kaçamamış ve yüksek pencerelerden atlamak zorunda kalmıştır.  Tıpkı Bolu otel  yangında olduğu gibi.

New York City, Manhattan'ın Greenwich Village semtindeki Triangle Shirtwaist Fabrikası yangını,  (25 Mart 1911)  ABD tarihindeki en ölümcül felaketlerden biridir. Yangın, 146 tekstil işçisinin ölümüne  yol açmış, 123 kadın ve kız çocuğu ve 23 erkek yangından, duman solumaktan, düşerek veya ölüme atlayarak ölmüştür. Kurbanların çoğu, 14 ile 23 yaşlarındaki yeni İtalyan veya Yahudi göçmen kadınlar ve kızlardır. Yaşları bilinen kurbanların en yaşlısı 43 yaşındaki Providenza Panno ve en genci 14 yaşındaki Kate Leone ve Rosaria’dır.