Tarih; 13 Haziran 1982.
Yer; Eskişehir Atatürk Stadyumu.
Diğer basın mensubu ile biraz sonra olacaklardan habersiz saha içindeyiz.
Eskişehirspor müsabakayı kazanırsa ligde kalacak.
Beşiktaş galip gelirse lig şampiyonu olacak...
Maç öncesi ki takımın amigoları iki Orhan birbirine çiçek verip, başarı diliyor.
****
32.Dakikada Beşiktaşlı Ziya takımını 1-0 öne geçiriyor.
51. Dakikada Zafer attığı golle durumu (1-1) eşitliyor.
Beşiktaşlı Ziya 73'de defansımızın ofsayt diye bıraktığı pozisyonda bir gol daha atıyor.
Sonrası; itirazlar, kavga, arbede...
Müsabaka yeniden başlıyor, ama tribünden atılan yaralayıcı bir madde, yardımcı hakemin yüzünde patlıyor.
Maçın hakemi Talat Tokat kenara geldiğinde tartaklanıyor.
Müsabaka aleyhimize tatil ediliyor...
****
Sonuç; Eskişehirspor kader maçında 3-0 mağlup ilan ediliyor. Takım ikinci ligde 4 maçını seyircisiz oynamak zorunda kalırken, bazı futbolcular bir sezon sonrasına uzanan cezalar alıyorlar.
****
Hafta sonunda oynanan olaylı, Ankaragücü Rizespor maçı 40 küsür yıl öncesini anımsattı.
O maçı anımsadıkça soru işaretleri gelip aklımın bir köşesine takılıyor.
O güne kadar imajını koruyan, herkes tarafından sevilip sayılan Eskişehirspor adına üzülüyorum.
ÇOCUKLUK BEDAVA
Çocukluğumuz bedavaydı.
Oyun bedava.
Saklambaç, kovalanbaç bedava.
Birdirbir, çelik çomak, uzun eşek hepsi bedava.
Körebe, ortada sıçan, yakan top bedava...
Yağ satmak, bal satmak bedava.
****
Yağ satardık, bal satardık ama, arkadaşlığımızı satmazdık.
Arkadaşlık bedava...
Her şey bedavaydı...
Üç taş, beş taş, dokuz taş.
****
Hava da bedavaydı.
Su da.
Gökyüzü, güneş ve bulut.
Ot, çimen, çayır bedava.
Çayırda yuvarlanmak bedava.
****
Su sokak çeşmelerinden,
Okul ve okulda verilen süt bedava.
Orhan Veli'nin dediği gibi.
Bedava yaşadık, bedava...