Bir kaç yıl öncesine kadar sorun yoktu.
Sakarbaşı kaynağından çıkan su herkese fazlasıyla yetiyor, çevresine hayat veriyordu.
Çifteler'de Sakarya Nehrinin çıktığı yer ve havzası yemyeşildi.
Ne olduysa bir iki yıl içinde oldu.
Sakaryabaşı'nın görüntüsü tamamen değişti.
****
Kimi çevre kirliliği dedi.
Kimisi tarımda nehrin sularının tarım için kullanılmasının yasaklanması.
Kimisi yer altı sularının çiftçinin sulama amacı ile kazdığı derin kuyular.
Kimisi kaynağındaki derin çatlaklar.
****
Aradan aylar geçti, henüz teşhis konmadığı için tedaviye başlanmadı.
Eskişehir'in ve Çifteler'in eşsiz güzelliği gözümüzün önünde yok olup gidiyor.
Siyasetçi; böylesine ciddi bir sorunu siyasi malzeme olarak kullanıyor.
****
Bu arada devletin kurumu var.
DSİ yani Devlet Su İşleri.
Onlar ne yapıyor?
Ne yapacaklar?
Daha önce; akarsudan sulamayı yasaklamışlardı.
Çiftçi tarlasını nereden sulayacak?
DSİ çözüm oluşturamadı.
****
Çiftçi derin kuyular açıp, sulama sorununu çözme yoluna gitti.
Göz yumuldu bu duruma.
Sorumlu olanlar harekete geçmedi.
Denetlenmedi.
Sonuç ortada.
Çifteler Sakaryabaşı bir yılda nereden nereye geldi.

BİZİM ÇOCUKLAR... 

31 Mayıs 1995.
Konya'da Aydınspor ile Play Off finali mücadelesi yapıyoruz.
Eskişehirspor'un kadrosunda alt yapıdan yetişen genç isimler çoğunlukta.
İlk gölümüzü genç takımdan (A) takıma yükselen Veysel Kupan atıyor.
Aydınspor'un beraberlik golüne son saniyelerde bu liglerin tozunu fazlasıyla yutmuş olan Metin Arvas karşılık veriyor.  
Konya statı bir anda bayram yerine dönüşüyor.
****
Kimler var o şampiyon takımda.
Eskişehir'den Kaptan Zafer Tüzün, kalede Ömer Çatkıç, Metin Arvas, Veysel Kupan, Ali Rıza Heper, Halit Kök, Ahmet Kilimcioğlu, Tarık Yurttaş.
Ülken, Erkal ve Yavuz...
****
Eskişehirspor 29 yıl önce kendi özkaynaklarından yetişen genç isimlerle şampiyon oldu.
Bir daha böyle bir takım bir araya gelir mi?
Kulübü yönetenler bir kez daha kendi çocukları için inanç tazeler mi?