Bülent Ecevit'i 17. ölüm yıldönümü.
Önce şair, yazar ve gazeteci...
Sonra siyasetçi.
Kurultay için Ankara'da olan CHP'liler Ecevit'in mezarına koştu.
Saygı gösterdiler.
****
Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen DSP'de siyasete başlamıştı.
Bir dönem DSP genel başkanı olması istendiyse de
kabul etmedi.
Bülent Ecevit hak ve halk diyerek yola çıktı.
Yasaklı olduğu yıllarda partiyi hayata döndürmek için çok çabaladı.
14 Kasım 1985'de kurulan Demokratik Sol Parti siyasetimize damga vurdu.
****
Beyaz güvercin'i özgürlük simgesi olarak kullanan Ecevit'in ülkenin siyasetine ve insanlara dokunan sözleri vardı.
'Toprak işleyenin, su kullananın.'
'Demokrasiye zarar halktan değil, toplumun okumuş-yazmış üst tabakalarının bazı kesimlerinden geldiği bilinmeli.' demişti.
****
Demokratik mücadele için yaptığı tespit çok çarpıcı...
'Demokrasilerde sadece ordu ve yargı mensupları tribünlerde oturur. Geri kalan tüm toplum kesimleri sahada olur. Ancak bir süre sonra tribündekiler oyundan sıkılır ve kendi takımlarına dahi tepki göstermeye başlayabilirler. Eğer sahada olması gerekenler, örneğin işçiler, tribünde oturmaya devam eder ve sahaya inmezseniz, korkarım biri çıkar, düdüğü çalar, 'Oyun bitti, herkes evine' der.'
****
Halkçı Ecevit'i ölümünün 17. yılında bir kez saygı ve özlemle anıyoruz.
GÜÇ BENDE..!
Siyasi partilerin tüzüklerinde ön seçim vardır.
Parti liderleri ve yandaşları tüzükte ne yazdığına bakmazlar.
Bildiklerini okurlar.
Güç bende olsun isterler...
****
Tüzükte kadın kotası vardır.
Kadın kotasını deler,
Yerine erkek aday koyarlar.
Güç bizde olsun isterler...
****
Kendi çıkarları söz konusu olduğunda,
Demokrasiyi, demokratik seçimi savunurlar.
Parti içi demokrasi söz konusu olduğunda,
Tabanın ve parti örgütünün sesine kulak tıkarlar.
Güç bizden başkasının eline geçsin istemezler...
****
Değişeceğiz derler.
Değişmezler.
Koltuğu kaptırmamak için, anti-demokratik yollara başvururlar.
Koltuğa daha sıkı sarılırlar.
Koltuktan aldıkları gücü.
Partililere karşı acımasızca kullanırlar.
Güç onlardadır...
****
Değişim başladı.
Umarım; yeni başkan ve yeni yönetim koltukların geçici olduğunun farkında olur.
Kendileri için değil.
Parti içi demokrasi için çalışırlar...
Yeri ve zamanı geldiğinde koltuğu devretmekten bir an olsun tereddüt etmezler...