‘Askeri harekat icabı olarak ordumuz, Eskişehir ve Eskişehir halkına bir fedakarlık yüklemek mecburiyetinde idi…
………….
Bu bütün millet için fedakarane bir hareket idi ve bu şehir halkı ona göğüs gerdi. Tebrik ederim…
…………
Gördüğüme göre halk aydın ve faaldir. Toprak verimlidir. Az zamanda zayiatı telafi ve fedakarlıklarıyla  iftihar edecektir. (Mustafa Kemal Atatürk)
……………
Ulu Önder Atatürk bu sözü 26 Ağustos’ta başlayan, 30 Ağustos’ta zaferle taçlanan Büyük Taarruz bittiği gün Eskişehir için söylemiş…
………….
Eskişehir halkından övgüyle bahsetmiş…
………….
Aradan tam 102 yıl geçmiş…
……………. 
Merak etme Atam,  bu halk her zaman senin izinde…
………
Ne mutlu Eskişehirliyim diyene…

KURTULUŞ YOLU ANITI

Selçuk’ta Heykeltıraş Mehmet Aksoy tarafından yapılan ‘Kurtuluş Yolu Anıtı’ her yıl 26 Ağustos’ta saat 12.30’u gösterdiğinde güneşle buluştuğu anda Atatürk siluetine dönüşüyor…
……….
Bu heykeli yapmak için 3 yıl gözlem yapan Aksoy’un 26 Ağustos’u tercih etmesinin nedeni, Büyük Taarruzun başlandığı güne denk gelmesi…

SANAT PARKI

Fotoğrafları bir okurumuz Whatsapp hattımıza göndermiş…
…………..
Yer Uluönder Mahallesi Fahrettin Altay Caddesi üzerinde bulunan Muammer Uludemir Sanat Parkı…
………….
Okurumuz diyor ki ‘Parkın içinde kalan amfi terk edilmiş eve dönmüş. Bazı bölümlerinde ateşler yakılmış, duvarlarına yazılar yazılmış’ diyor…

SOSYAL MEDYA
DURMAYI BİLMEK!

Temel ile Dursun, bir gün kumar masasına oturmuşlar neleri var, neleri yok her şeylerini kaybetmişler…
………………….
En nihayet kumar masasından Temel çırılçıplak, Dursun ise bir tek donla kaldıktan sonra kalkıp eve doğru yürümeye başlamışlar...
………………
Gece yarısı Temel çıplak, Dursun donla bir süre yürüdükten sonra Temel Dursun'a dönmüş ve; "Ula Dursun senin neyini seviyrum  piliyimisun? "
Dursun ;"Neyumi seviyisun" demiş…
…………………..
Temel ; "Kumarda nerede duracağuni çok iyi piliyisun."
…………………
Yıllarca "Durmak yok Yola Devam" diyenlere ısrarla oy verip kıçında bir tek don kalınca duracağı yeri bilenlere selam olsun...

TEMEL’İN KÖŞESİ

ZEYTİN

Temel lüks bir otelde sabah yaparken, yeşil zeytini çatalı ile bir türlü alamamaktadır. Bunu gören garson zeytini çatal ile alıp, Temel'e uzatınca bizimki: – Ha pen oni pi saattir yormasuydum sen zor yakalar idun...