Türkiye G20’de küme düştü mü?

G20 (Group of Twenty) 19 ülke ve Avrupa Birliği’nden oluşan hükümetlerarası bir forumdur.  Küresel ekonomide ortaya çıkan sorunların çözümünde koordinasyon sağlamak amacıyla 1999’da G7’nin inisiyatifiyle  oluşturulmuştur.  G7 Grubu, Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada’dan oluşur. AB G7 içinde temsil edilir Üye ülkeler net küresel zenginliğin yüzde 64'ünü (263 trilyon  dolar) oluşturmaktadır.  1975 yılından bu yana Grup, ekonomik politikaları görüşmek üzere yıllık olarak zirve görüşmelerinde toplanır. 1987'den  bu yana G7 Maliye Bakanları bağımsız toplantılarda yılda en az iki ile dört  defa bir araya gelir. Ülkelerin temsilcileri  aşağıdadır. 

G20, ekonomi bakanları ve merkez bankası başkanlarının katıldığı toplantılar olarak başlamış, zamanla devlet başkanlarından oluşan zirvelere dönüşmüştür.  Türkiye’nin kuruluşundan bu yana üyesi olduğu G20’de Almanya, ABD, Arjantin, Avustralya, Birleşik Krallık, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan ve Avrupa Birliği Komisyonu yer almaktadır. Aşağıdaki tabloda toplantıların yapıldığı ülkeler ve  şehirler yer almıştır. Kasım 2015’de Antalya’da toplanmıştır. 

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) raporuna göre Türkiye 2021 yılında dünyanın en büyük 21’nci ekonomisi olmuştur. Bu  durum Türkiye’nin G-20’den düştüğü, G-20’den çıkarılacağı yorumlarına yol açmıştır. Türkiye G-20’de  kalmaya devam edecektir. Çünkü, G-20 için tek kriter ekonomi değildir. Dünyanın en büyük 20 ekonomisinde olan ülkelerin  tamamı G-20 üyesi olmadığı gibi,  G-20 üyeleri de en büyük 20 ekonomiden  oluşmuyor. Türkiye 2020 yılında  720 milyar dolar GSYH ile dünyanın en büyük  20’nci ekonomisi olmuştu. IMF’nin Nisan 2022 tarihli Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’na göre  Türkiye dünyanın en büyük 21’nci ekonomisi olup,  2021 yılında  GSYH’si 806,8 milyar dolardır. 

Ülkelerin ekonomik büyüklüklerini ölçmede  Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) bir kriterdir. GSYH  belirli bir zaman aralığında üretilen tüm nihai ürünlerin o yıla ait piyasa fiyatları üzerinden toplanmasıyla ölçülür,  sonucun ülke nüfusuna bölünmesiyle de kişi başına düşen GSYH hesaplanır. Her ülkenin GSYH hesaplamalarını derleyen Uluslararası Para Fonu  ve Dünya Bankası (WB) verilerinden en büyük 20 ekonomiyi görmek mümkündür. IMF verilerine göre  Türkiye, 2021 yılında en büyük 20 ekonomi arasından çıkarak 21. sıraya gerilemiş, en büyük 20 ekonomi listesine Suudi Arabistan  girmiştir.
2021 yılında ilk 20 ekonomi arasında yer alan İran, İspanya, Hollanda ve İsviçre G-20 üyesi değildir.  Güney Afrika ve Arjantin en büyük 20 ekonomi içinde yer almamasına rağmen G-20  üyesidir. IMF’nin Nisan 2022 tarihli raporuna göre 2021 yılı dünyanın en büyük ekonomilerinin  ilk sırasında  22 trilyon 998 milyar dolar ile ABD, Çin  17 trilyon 458 milyar dolarla  ikinci, Japonya 4 trilyon 937 milyar dolarla   üçüncü sıradadır. Almanya 4 trilyon 226 milyar ile dördüncü, İngiltere 3 trilyon 188 milyar dolarla   beşincidir. 807 milyar dolar ile 21. sıradaki Türkiye’nin  üstünde 813 milyar dolar ile İsviçre vardır. İran   1 trilyon 426 milyar dolar ile 14’nci durumdadır.
 

Türkiye 2003 yılında dünyada 21’nci sırada iken  (315), 2015 yılında 16’ncı (864), 2020 yılında  20’nci, (720)  2022 yılında ise  23’ncü  sıradadır. (692) Uluslararası karşılaştırmalarda reel gelir artışının  hesaplanması   önemlidir. Bu kapsamda satın alma gücü paritesi SAGP önemlidir. Bu, farklı para birimlerinin satın alma güçlerini eşitleyen bir değişim oranıdır. 1 doların ABD ve  Türkiye’de satın alabileceği mal ve hizmetler aynı değildir.    IMF’nin Nisan 2022 raporuna göre Türkiye’nin 2021 yılında SAGP’e  göre GSYH’si 2 trilyon 943 milyar dolar olup,  dünyada 11. sıradadır. İtalya, Kanada, Güney Kore, İspanya ve  Avustralya  gibi birçok ülke Türkiye’nin gerisindedir. IMF’nin  2022 yılı tahminine göre  Türkiye’nin sıralamada  gerileyeceği tahmin edilmektedir. Nisan 2022 tarihli rapora göre Türkiye’nin 692 milyar GSYH ile dünyanın en büyük 23. ekonomisi olacağı  tahmin edilmiştir.

G20 ülkeleri dünya ekonomisinin  ortalama yüzde 85'ini oluştururken, dünya ticaretinin yüzde 75'inden fazlasını gerçekleştirmektedir. G20 ülkelerinin nüfusu  dünya nüfusunun üçte ikisidir.  G20 üyeleri arasında yer alan Güney Afrika ve Arjantin ise en büyük 20 ekonomi  arasında  bulunmamaktadır. G20, 1999’da oluşturulurken  ekonomik büyüklük sıralaması dikkate alınmamıştır. G20, sadece dünyanın en büyük 20 ekonomisine sahip ülkelerin oluşturduğu bir  forum  olmayıp, Türkiye’nin   üyelikten çıkması veya çıkarılması da  söz konusu değildir. Aşağıda G20 zirvelerinin yapıldığı ülkelerin şehirleri ve tarihleri verilmiştir. Norveç, İran, Tayvan ve Venezuela ekonomik  olarak bazı üyelerden daha büyük olmalarına rağmen G20'de  yoktur.  Bazı AB üyesi  ülkeler G20'de bağımsız olarak değil, AB Komisyonu olarak temsil edilmektedir.

Ülkelerin ekonomik büyüklüklerini ölçmede kriter,  Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’dır.  Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (IBRD) verilerinden en büyük 20 ekonomi son yıl ve bir önceki yıl sıralaması aşağıdadır.  IMF verilerine  göre Türkiye, 2021 yılında en büyük 20 ekonomi arasından çıkarak 21. sıraya gerilemiştir. 196 ülkeden 20 milyon ekonomik gösterge için  sağlanan veriler esas alınmıştır. Türkiye göstergeleri   19 Kasım 2022  tarihinde güncellenmiştir. 

Bu yılki G20 teması, “Birlikte Toparlanma-Daha Güçlü Toparlanma” olmuştur. Endonezya'nın Bali adasında düzenlenen G-20 Liderler Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan terörle mücadele noktasında tüm dost ve müttefiklerimizden, Türkiye'nin haklı mücadelesine samimi destek beklediklerini  açıklamıştır.  Erdoğan ABD ile yürütülen F-16 görüşmelerine ilişkin ise Biden'ın F-16'da olumlu gelişmelerin olduğunu söylediğini dile getirmiş, Yunanistan'a ise ''Bir gece ansızın gelebiliriz, hadlerini bilsinler'' mesajını vermiştir.


Ülkelerin ekonomik büyüklüklerini ölçmede  Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) kullanılır. GSYH  belirli bir zaman aralığında üretilen tüm nihai ürünlerin o yıla ait piyasa fiyatları üzerinden toplanmasıyla ölçülüyor ve sonucun ülke nüfusuna bölünmesiyle de kişi başına düşen GSYH hesaplanıyor. Her ülkenin yaptığı GSYH hesaplamalarını derleyen Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (DB) gibi kuruluşların verilerinden en büyük 20 ekonomiyi görmek mümkün. IMF verilerine  göre Türkiye, 2021 yılında en büyük 20 ekonomi arasından çıkarak 21. sıraya gerilemiştir. 2021’de en büyük 20 ekonomi listesine 2020’de ilk 20’de olmayan Suudi Arabistan  girmiştir.
 
IMF’e göre Türkiye 1980’de 97 milyar dolarlık GSYH büyüklüğüyle 21. sırada yer alıyordu. 1990’larda yaşanan ekonomik krizler sonucunda Türkiye 1995’te 24’ncü sıraya  gerilemiş, 2000 yılında 21’nci sıraya çıkmıştır.  2005-2010  döneminde Türkiye 17’nci  iken, 2015  yılında 16’ncı  olmuş, 2020 yılında 20’nci sıraya gerilemiş, 2021’de 21’nci sırada yer almıştır. IMF tahminlerine göre ekonomik büyüklük açısından Türkiye’nin 2022, 2023  2024, 2025 ve 2026’da 22’nci, 2027’de ise 19’ncu sırada yer alması öngörülmüştür.

Uluslararası Para Fonu’na (IMF)  göre  Türkiye  geçen yıl  dünyanın en büyük 21’nci ekonomisidir. Buna rağmen Türkiye   G-20’de kalmaya devam edecektir.   G-20 için  kriter sadece ekonomi olmayıp  dünyanın en büyük 20 ekonomisinden oluşmuyor. Dünyanın en büyük 20 ekonomisine sahip olan ülkelerin hepsi G-20 üyesi olmadığı gibi tüm G-20 üyeleri de en büyük 20 ekonomi anlamına gelmiyor. IMF, Nisan 2022 tarihli Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’na göre Türkiye dünyanın en büyük 21’nci ekonomisidir. Türkiye’nin 2021’de GSYH’si 806,8 milyar ABD dolarıdır. Buna rağmen Türkiye   G-20’de kalmaya devam edecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bali'de düzenlenen G20 Zirvesi'nde ABD Başkanı Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve İtalya Başbakanı Meloni ile görüşmüş, Gıda ve Enerji Güvenliği oturumuna katılmıştır. Konuşmasında  gıda krizi konusunda uyarılarda bulunmuştur: "Dünya, buğday, ayçiçeği yağı ve mısırda olduğu gibi pirinçte de kriz yaşanması ihtimaliyle karşı karşıyadır"  açıklamasında bulunan Erdoğan, "Dünya gübre piyasası da süratle istikrara kavuşturulmalıdır. Aksi takdirde, önümüzdeki yıl daha büyük bir gıda krizi yaşayacağız."  
ABD Başkanı Biden ile görüşmesinde ticaret ve güvenlik konuları başta olmak üzere iki ülke ilişkilerini ele almış, Başkan Biden İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısında yaşamını yitirenler için taziyelerini iletmiştir. Biden, Rusya-Ukrayna arasında tahıl koridorunda yaşanan sorunun çözülmesini ve sevkiyatın yeniden başlamasını sağlayan çabaları  sebebiyle  Erdoğan'a teşekkür etmiştir.  Türkiye ile ABD arasındaki F-16 sürecine yönetim olarak desteklerinin devam edeceğini açıklayan  Biden, İsveç'in NATO üyeliği sürecinde Türkiye'nin önemli bir aktör olduğunu   açıklamıştır.
Türkiye G20’de kalmaya devam etmelidir. Zaman zaman Batı’dan ayrılarak Doğu’ya yönelik mesajlar en yetkili kişililer tarafından açıklanmaktadır ama bunlar  gerçeği yansıtmamaktadır. Başbakan Erdoğan geçmişte gerçekleştirdiği Rusya ziyaretine atıfta bulunarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e "Zaman zaman bize takılıyorsun. AB’de ne işin var diyorsun. O zaman ben de şimdi size takılayım. Hadi gelin bizi Şangay Beşlisi’ne dahil edin, biz de AB’yi gözden geçirelim" dediğini 26 Temmuz 2012 tarihinde   açıklamıştır.
Kanal 24’te gazetecilerin sorularını  cevaplayan Erdoğan, ”Hükümetinize yönelik devamlı olarak eleştiriler var. Bunlardan bir tanesi, ‘AK Parti kurulduğu yıllarda AB hedefine kilitlenmişti ama son dönemde bu hedefi biraz boşlar gibi oldu’ eleştirisi. Siz bu değerlendirmelere ne diyorsunuz” sorusunu, “Bu mümkün mü? Bunun en güzel örneği ilk defa bizim hükümetimizde salt görevi AB olan bir bakanlık kuruldu ve bu bakanımın tek görevi var, AB üyesi ülkeleri fellik fellik dolaşacak ve bu işin sürekli propagandasını yapacak” demiştir. 
AB üyesi olmak isteyen ve yarım yüzyıldır kapıda bekletilen Türkiye, çok ilginçtir AB Bakanlığını kapatmıştır.  Şimdiye kadar hiçbir aday ülke  adaylık sürecinde AB Bakanlığını kapatmamıştır. Türk bürokrasisinde Avrupa Birliği ile ilgili Dışişleri Bakanlığı dışında DPT’da “AET Dairesini” 1982 yılında  rahmetli  Turgut Özal’ın direktifi ile kuran biri olarak, AB Bakanlığının kapatılmasını yadırgadığımı açıklamak isterim. Özbekistan’ın Semerkant şehrinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları Zirvesi’ne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılması,  Türkiye’nin Batı’dan kopması  anlamına kesinlikle gelmez. 
Türkiye, Tanzimat'tan bu yana Batıya yönelmiş dünyadaki tek Müslüman ülkedir. Ayrıca Türkiye, laik ve demokratik ilkeleri benimsemiş, Batı Dünyası ile ortak sınıra sahip ve ona komşu, AB ülkeleri ile tarihi ilişkileri bulunan, dünya üzerinde mevcut 57 İslam ülkesi arasında ekonomik, politik, sosyal, kültürel ve sportif alanlarda en gelişmişler arasında yer alan, hayat tarzı olarak kendi kültürel değerlerini koruyarak Batı'yı seçmiş bir ülkedir.

Büyük önder Atatürk'ün ifade ettiği gibi Türkler, Batı'ya yönelmiş bir millettir. Atatürk 29 Ekim 1923 tarihinde bu konudaki tercihini şöyle açıklamıştır: “Memleketimizi asrileştirmek istiyoruz. Bütün çalışmamız Türkiye'de asri binaenaleyh batılı bir hükümet vücuda getirmektir. Medeniyete girmek arzu edipte Batı'ye yönelmemiş millet hangisidir?”  Türkiye, yukarıda belirtilen nitelikleri itibariyle AB'ye tam üye olmak için gerekli adımı, AB ile Gümrük Birliğini 6 Mart 1995 tarih ve 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı çerçevesinde 1 Ocak 1996 tarihinde gerçekleştirerek atmıştır ama kapı önünde bekleme odasına alınmıştır. Bu durum da kabul edilemez.