Çok şey öğretti bize.
Sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklı olması gerektiğini.
Zekiydi, çevikti ve ahlaklıydı.
Gençler için rol modeldi.
****
Milli seviyeye yükseldiği futbol dışında, rekortmen bir atlet, Voleybol, hentbol ve basketbolcuydu.
Eksiksiz bir sporcuydu.
24 Kasım 1985 günü vatani görevini tamamlayarak döndüğü Abant'taki Eskişehirspor kampında antrenman sonrası rahatsızlanarak yaşamını yitirdi.
****
37 yıl oldu.
Sanki dün gibi...
Eskişehir onu hiç unutmadı.
Anma törenlerinin programını Tepebaşı Belediyesi ve TÜFAD üstlenmişti.
Pandemi dönemi hariç anma törenleri aksamadı.
Bugün saat 10.00'da Esentepe kabristanındaki mezarı başında dualarla anılacak.
****
Sinan Alağaç ile birlikte aramızdan ayrılan tüm sporcuları, spor adamlarını, bezi yetişiren öğretmenlerimi ve antrenörlerimizi anacağız.
Ruhları şad olsun...

24 kasım göbeğe foto

HUZURDAN VAZGEÇMEK... 
Siyasi partilerin illerdeki temsilcisi seçimle gelen İl başkanları ve yönetim kurullarıdır.
Ne yazık ki; her türlü zorluğu yaşayan onlar olmasına rağmen yukarıdan gelen bir emirle görevden alınırlar, yerine tepeden inme başkan ve yönetimler atanır.
****
Sakarya yazarı gazeteci Murat Taşkın iki gün önceki yazısında siyasete atılan bur dostunun yaşadıkları üzerinden Eskişehir'de particiliğin durumunu gözler önüne sermişti.
Amacı partiye katkı sağlamaktı.
Önceleri istekliydi.
Ama zamanla parti içinde olup bitenler yüzünden hevesi kalmadı. “Valla ben böyle olduğunu hiç bilmiyordum. O yüzden temkinli bir şekilde partiye gidip geliyorum.”
Sonrasında olup bitenlere dayanamamış ve eline ayağını çekmişti.
Huzuru kaçmıştı.
Tavrını net bir cümle ile kurdu.
“Bir daha kesinlikle adımımı dahi atmam”
Bedeli huzurunuz ise pahalıdır demiş bir düşünür.
Huzurdan vazgeçilir mi?