Sürekli para istiyorlar.
Akıl-fikir isteyen yok!
O toplanan paraları kalitesi tartışmalı transferlere harcıyorlar.
Yıllardır durum bu.
Peki; sonuç ne?
Şampiyon olacağız diye çıkılan yolun sonu hüsran!
Görünen o ki; kulübe değil.
Takıma sahip çıkmak gerekiyor.
****
Kaynaklar kurutuluyor.
Borçlar artıyor.
Güven kaybı yaşanıyor.
Yönetenler uyarılardan vazife çıkarmıyor.
İnat ediyorlar.
Hatta eleştirenleri suçluyorlar.
Yanlış ata oynamaya devam ediyorlar.
****
Takımın başına teknik direktör getirirken kime sordular.
Kimden referans aldılar?
Merak ediyorum.
6 haftadır oynanan oyunun çok daha iyisini Eskişehir Amatör kümesinden herhangi bir antrenör başarabilirdi.
****
Doğru antrenman programı ile futbolcuların teknik eksiklerini, top kontrolü ve pas yüzdelerini arttırabilirlerdi.
Takıma güç kazandırabilir.
Kadro seçimlerinden adalet getirebilir.
...Ve formayı hak edene verebilirlerdi.
****
Bugün değil, haftalardı işler iyi gitmiyordu.
Skor tabelasındaki rakamlar;
Gerçeği gölgeledi.
Erken uyarıları ciddiye almayarak, kulak arkası eden yönetim umarım aynı hassasiyetsizli sürdürmez.
Her şeyi antrenörü bırakmaktan vazgeçerek,
Takıma daha çok sahip çıkar.
KRAVATLI YAZICILAR..
Çoğumuzu yolu düşmüştür.
Arzuhalciler Çarşısı önce; eski adliye binasının karşı sokağındaydı.
Sonra; Reşadiye Cami yanındaki parkın içine taşındı.
Bilgisayar ve yazıcıların olmadığı yıllar.
Onların yerine daktilolar var.
****
Adliye'de, belediyede ya da vergi dairesinde işi olanlar dilekçe yazdırmak ve beyanda bulunmak için bu çarşıya gelirdi.
Karton ve sunta plakalardan yapılmış, küçücük dükkanlarda kravatlı ve takım elbiseli arzuhalciler dilekçe yazardı.
****
O yıllarda on prmak daktilo bilmek işe alınmak için önemli bir kriterdi.
Bugün daktilolar müzelik oldu.
Yerlerini diz üstü, masa üste bilgisayarlar ve digital yazıcılar aldı.
Pek çok meslekdaşımız gibi eski daktilomuzu Odunpazarı'ndaki Tayfun Talipoğlu Daktilo Müzesi'ne bağışladık...