Avrupa Parlamentosu, AB kurumları içinde doğrudan halk tarafından seçilen bir organdır. Son Parlamento seçimi 2019 yılında yapılmıştır. Parlamento, Avrupa Birliği'ne üye 27  ülkenin  705 temsilcisinden oluşur. Bu rakam, 704 üye ve bir Başkanı içerir. Parlamento, üye devlet vatandaşlarının demokratik çıkarlarını ve siyasi görüşlerini temsil eden organdır. Üyeler ülkelerine göre değil, siyasi görüşlerine göre grup oluştururlar. Parlamenterler ise, ülkelerini değil, kendilerine oy veren Avrupa vatandaşlarının siyasi görüşlerini temsil ederler.
Parlamento, Konsey ile birlikte yasama yetkisini paylaşır. Parlamento, parlamentolar arası işbirliği çerçevesinde ulusal parlamentolar ile de işbirliği halindedir. Her ülkenin nüfusuna göre AP üyesi tahsis edilmektedir. Bu sayı Almanya için 96 iken Güney Kıbrıs, Malta ve Lüksemburg için  6’dır.
 
Pazar günü yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde  İtalya Başbakanı Giorgia Meloni oyların tahmini yüzde 28'ni alarak Brüksel'deki kilit rolünü pekiştirirken, Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron çok kötü bir sonuç alarak  erken seçim çağrısı yapmak zorunda kalmıştır.
 
•    Fransa'da aşırı sağcı Marine Le Pen Ulusal Birlik (RN) Partisi oyların yüzde 31'ni alarak ülkede erken seçimleri tetiklemiştir.
•    Merkez-sağ tandanslı Avrupa Halk Partisi (EPP) Parlamento'daki en büyük grup olmaya devam etmiş ve 2019 seçimlerine göre 13 sandalye kazanmıştır.
•    İtalya’da Başbakan Giorgia Meloni ve İtalya’nın Kardeşleri (FdI) Partisi  yüzde 26-30 bandında oy oranıyla birinciliği garantilemiştir.
•    Yeşiller, Avusturya ve Almanya'da beklenenden çok daha kötü bir performans sergilemiştir.
•    Üye ülkelerdeki merkez sağ tandanslı Renew Europe (RE) 2019'a  göre   bu seçimlerde 20 sandalye kaybetmiştir.
•    Şansölye Olaf Scholz'un partisi, EPP'nin ardından aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) ile ikinci sırayı paylaşmıştır.
Seçimler  kesinleşince Yeşiller, Mart 2024'te sahip olduğu 72 milletvekilinden 53 milletvekiline düşecektir.  Macron'un başını çektiği RE, 102 sandalyeden 83'e düşünce, Fransa Cumhurbaşkanı Ulusal Meclis’i feshetme kararı almıştır.  Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisi oyların yüzde 31,5'ini alarak Macron'un oyunun iki katından fazlasını kazanmıştır. Macron, "Fransa'nın sükunet ve uyum içinde çalışabilmesi için net bir çoğunluğa ihtiyacı var" demiştir.
Avusturya'da  aşırı sağcı FPÖ'nün oyların yüzde 25,7'ni almış,  milletvekili sayısını ikiye katlamıştır.  Almanya'da Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) partileri, 2019 yılındaki
yüzde 29'luk oy oranına benzer şekilde yüzde 30'un biraz üzerinde oy alabilecektir.   Aşırı sağcı AfD, 2019'da yüzde 11 olan oy oranını yüzde 14,2 oranına yükselterek  Olaf Scholz'un Sosyal Demokrat’larının  arkasında yer almıştır.
Avrupa Parlamentosu'nda  her zaman iki büyük grup olan merkez sağ Avrupa Halk Partisi ve merkez sol Sosyalistler hakim olmuştur. Bu iki grup, 2019 seçimlerinde birleşik çoğunluklarını kaybetmiş ve Yeşiller ve Liberaller gibi partilerle  ittifaklar kurmak zorunda kalmışlardır.
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK), Türkiye-AB ortaklığının demokratik denetim organıdır. KPK; TBMM ve AP’den eşit sayıda (25’er) üyeden oluşmakta olup katılım müzakereleri, ikili ilişkiler, Ortaklık Konseyi Kararları’nın  izlenmesi  ve değerlendirilmesi, TBMM ve AP arasındaki ilişkileri güçlendirmekle görevlidir.
Avrupa Parlamentosu,   “Ermeni soykırımı” iddialarını tanıyan  kararı 15 Nisan 2015  tarihinde kabul etmiştir.   “Ermeni soykırımının 100'ncü yıldönümü” başlıklı kararda, Ankara'yı soykırımı tanımaya, arşivlerini açmaya ve Erivan'la barışmaya çağırmıştır.  Kararda,  AP'nin Osmanlı İmparatorluğu'nda hayatını yitiren 1,5 milyon Ermeni'yi andığı ve soykırımın 100'ncü yıldönümünü anma etkinliklerine katıldığı belirtilip, Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu'ndan da katılması istenmiştir.
Osmanlı İmparatorluğunu tarihe gömen Sevr (Sevres) Anlaşması’nın imzalandığı Paris’in Sevr banliyösündeki seramik müzesinin önüne Ermeniler tarafından  8 Mart 2001 tarihinde Ermeni soykırım  anıtı açılmış, anıtın üzerinde “1915’te Jön Türk Hükümeti tarafından Birinci Dünya Savaşı’nda soykırıma uğratılan 1.5 milyon Ermenin anısına”yazılmıştır.
 
Bu ifade  Auschwitz_Birkenau toplama kampının önünde de vardır. Bir farkla. 1,5 milyon Yahudi 1,5 milyon Ermeni olarak değiştirilmiştir.  Bu  uluslararası bir  intihal olup, belgesi yukarıdadır.