Adamın biri Pejo marka bir minibüs alır.
Sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. Minibüs tıklım tıklım, bayır aşağı tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır.
Yolculardan biri; “kaptan yavaş bir yere çarpacaz” der.
Şoför; “sen Pejoyu biliyon mu?” der, yolcu; hayır der. 
Şoför; “o zaman susacan” der ve devam eder.
Bu arada minibüs’te gittikçe hızlanmaya devam eder.
Bir yolcu daha seslenir;
Oğlum ben hastayım, biraz yavaş der.
Şoför yine sorar; “Sen pejoyu biliyon mu?”
Amca ne bilsin, hayır der. 
O zaman suscan der, şoför.
Bu sefer arkadan bir kadın seslenir;
Kardeş hamileyim ben. Lütfen biraz yavaş, çocuğumu düşürcem!
Şoför yine sorar: “Sen Pejoyu biliyon mu?”
Kadın; nerden bileyim der.
Şoför yine aynı cevabı verir…
Bu sefer en arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir:
-“Yavaş git kardeşim, öldürcen bizi!
Şoför yine sorar: “Sen Pejoyu biliyon mu?”
Genç: “Biliyom lan ne olacak? der.
Şoför: “O zaman çabuk söyle, bunun freni nerde?

Memlekette de, durumumuz budur.

TÜİK’e göre, enflasyon düşüş gösterse de, üretim ve ekonomik göstergeler ile asgari ücret, emekli ve memur maaşlarına yapılan zam, alım gücü hepten düştüğünü gösteriyor.
Şehrin bir yanı, günlük gülistanlık, her yer tıklım tıklım…
Eğlence mekanları, AVM’ler, çarşı pazar, lüks dükkanlar, kafeler, pastaneler vs.
Sanki başka bir dünya!

Genç nüfuslu şehrin sokakları ışıl ışıl sabaha kadar hareketli olması bir yana,  şehre renk katan turistlerin, severek ve isteyerek köşe bucak kenti gezmesi, ekonomiye katkısı fevkalade önemlidir.

İstediğini alabilen, giyebilen, yiyebilen ve su gibi para harcayıp şehrin ekonomisine katkı sağlayan herkes, bu şehirdeki her işletme için velinimettir.

Ancak bu velinimet kesim maalesef azınlıkta, sayısı ise yaklaşık olarak yüzde 20 civarında. Nerdeyse şehrin ve ülkenin bütün yükü, bu yüzde 20’lik kesimin sırtında.
Gönül ister ki bu kesimin yükü yüzde 50-60’lara çıksın. Çünkü paylaşıldıkça yük azalır ve taşınabilir duruma gelir.

Gel gör ki, Ocak 2025 için, asgari ücrette yapılan yüzde 30’luk zam, Memur ve memur emeklisine yapılan 11,54’lük zam ve SSK ve BAĞKUR emeklisine yapılan % 15,75’lik zamla orta direğin açlık ve sefalet sınırının altında kaldığı aşikar. 

Bunun sonucu olarak da, emeklinin yok olma noktasına geldiğidir. Bu da gösteriyor ki ülkenin bütün yükü bir avuç zenginin sırtında.
Ne diyelim, şarkıda ki gibi;
Kırmızı gülün alı var, aman aman
Her gün aylesem de yeri var
Bugün benim efkârım var, aman aman
Ah, bu gönül arz eder seni, seni, yâr, seni…
Diye devam ederken, herkesin gönlünde geçen, insanca bir yaşam arzusudur ama fıkradaki arabanın şoförü gibi. Biliyon mu? derken, artık kimse frenin yerini bilmediği gibi, efkarlı gönlüleri nasıl avutulacağını bilen varsa, bize de söylesin.

Her yer tıklım tıklım… Mutlu ve huzur içinde % 20 yaşarken, kalan yüzde 80, bu efkarı nasıl dağıtacak düşünemeden edemiyor insan.
Sağlık ve sevgiyle, hoşça kalın.