İnsanı anlamaya çalışma! 
O çözümü olmayan bir denklemdir. 
Şikayet etmek kadar kolay yolu seçer.
O şikayet ettiği şeyi ortadan kaldırmak için mücadele etmez. 
Yaşamında yanlışlıklar yapar ama yaptığı yanlışlardan ders çıkartmaz. 
Sonrada ömrü pişmanlıklar içinde geçer. 

Aslına bakacak olursak kimseye güvenmemek lazım. 
Bizim kuşak hata yapmadı mı? 
Yaptık ama hatalarımızdan ders çıkardık. 
Kalp kırdık ama gönül almasını da bildik! 
Doyduk şükrettik.
Aç kaldık ama asla hırsızlık yapmadık.
 
İnsanların birbirlerini aşağıladığı bu dünyayı bizler yarattık. 
İnsanları küçümseyenleri gördük ama görmezden geldik. 
Hırsızların hırsızlıklarını ses çıkarmadık. 
Doğruları duymazdan geldik. 
Hayvanların birbirleriyle anlaştığını, kediyle köpeğin dost olduğu gördük.
Birbirlerini sevdiklerini gördük.
Zorda kalana cinsine yardım ettiklerini gördük.
Onların bizden üstün olmalarını kıskandık.
Halkın sahiplendiği bu köpekleri katletmekten çekinmedik.
İnsan olan o köpeğin o masum bakışından utanır. 

Adil değiliz, olmak için de uğraş vermiyoruz. 
“Çünkü adalet herkese karşı adil değil ki bana adil olsun!” dedik.
İşte bu devrin insanından duyacağınız sözlerin özetidir bu yazdıklarım. 

Herkes kendi çıkarının peşinde koşar oldu! 
Zaman; çıkarcıların karşılıklı pazarlıklarıyla geçti de adaletin haberi bile olmadı! Çıkar dediğin ne? 
Bu dünyada edindiğin üç beş bina, istiflenmiş bol sıfırlı paralar mı? 
Güldürme beni! Yoksa sende mi öyle zannediyorsun? 
Bu dünyanın dünü yarını yok! 
Zaman dediğin algı seni yanıltıyor. 
Bir ömür yaşadığım dediğin bir gün! 
O da bu gün.