Büyükşehir Belediye önceki dönem başkanı olan ve halen Büyükşehir Belediye Başkan danışmanlığı görevini sürdüren Yılmaz Büyükerşen'e iki soru sorduk:
Daha doğrusu 4 saat süren programda iki soru sorabildik.
“KURUCUSU OLDUĞUM ÜNİVERSİTEYE AYAKLARIM GİTMİYOR”
İlk sorumuz şuydu: “12,5 yıl Rektörlük yaptığı Anadolu Üniversitesi'nde 2016 yılına kadar görev yapan Rektörlerin tamamı, üniversite içinden yetişen isimlerdi. Bu süre içinde üniversitenin Türkiye genelinde ciddi bir başarısı vardı. 2016 yılından itibaren dışarıdan üst üste iki Rektör ataması yapıldı. Her iki atanan rektör de istifa ettirildi. Sizce, dışarıdan atanan Rektörlerle bu iş oluyor mu? Siz kurucu Rektörü olduğunuz Anadolu Üniversitesinin bugün geldiği konumdan memnun musunuz?”
***
Büyükerşen, Anadolu Üniversitesi'nde akademik gelenekler oluşturduklarını söyleyerek başladı anlatmaya.
Rektörlerin üniversite içinden çıkmasının da bir gelenek olduğunu, dışarıdan atamaların yapılmasıyla bu geleneğin de bozulduğunu söyleyerek “İnanın üniversiteye ayaklarım gitmiyor. Hiçbir kurumun almadığı elektronik sistemi 60 milyon lira vererek aldılar. Benim zamanımda özenle kurduğumuz Hukuk Fakültesini kapattılar. O üniversite Orhan Hoca'nın bebeği benim çocuğumdu. Yazık ettiler”diyerek, üniversitenin geldiği konumun kendisini son derece üzdüğünü söyledi.
“BELEDİYE YÖNETİMİYLE İLGİLİ AYŞE ÜNLÜCE'YE MÜDAHALEM TÖVBE BİLLAH OLAMAZ”
İkinci soru Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan halefi Ayşe Ünlüce ile ilgiliydi:
“Ayşe Ünlüce sizin CHP genel başkanı ile yaptığınız pazarlık ve tavsiye sonucunda yerinize aday yapıldı. Seçimi de kazanarak 25 yıl oturduğunuz koltuğa oturdu. Sonra siz de ona danışman oldunuz. Hal böyle olunca belediyeyi hala sizin yönettiğinize ve Ayşe Ünlüce üzerinde vesayetiniz olduğu na yönelik iddialar konuşulmaya başladı. Bu iddialarla ilgili ne diyorsunuz? Gerçekten belediye yönetimine karışıp, Ayşe Ünlüce'ye vesayet uyguluyor musunuz?”
***
Belediye binasına dahi gitmediğini söyledi Büyükerşen bu soruyu cevaplarken şunu söyledi:
“Tövbe billah böyle bir müdahalem de söz konusu dahi olamaz. Ayşe Ünlüce zaten belediyeyi tanıyan, bilen ve koltuğa da gayet güzel yakışan değerli bir isim. Son derece güzel de işler yapıyor. Ben sadece, benden istediği bir yardım olması halinde kendisiyle görüşüp, bilgi ve deneyimlerim çerçevesinde kendisine yardımcı oluyorum. Asla üzerinde bir vesayetim olmaz, olamaz.”
***
Büyükerşen performansından hiçbir şey kaybetmemiş.
O kadar çok anlatmak istediği konu var ki, bir soruyorsunuz uç uca eklediği en az 5-6 konuyu birbirine bağlayıp anlatıyor.
Canını sıkan tek konu, genel başkan tarafından ortaya atılan ve başına getirileceği CHP parti okulu ile ilgili hiçbir ilerlemenin kaydedilemeyişi olmuş.
Zira, bu projenin eğitimcilerinin belirlenmesinden uygulanacak eğitim modellerine kadar tüm hazırlığını tamamlamış.
İNSAN BİRAZ OLSUN SAMİMİ OLUR...
Hatırlarsanız iktidar, fahiş fiyatları engelleme adına Tarım Kredi Kooperatifi bünyesinde marketler açtı.
***
Bu kooperatife ait marketler neticede devlete ait olması ve kar etme endişesi taşımaması nedeniyle ve sonuçta “Görev zararı” yazıp geçme imkanı olduğu için, bazı ürünleri normal market fiyatlarının az da olsa altında satmaya başladı.
***
Bu marketlerin faaliyete geçmesiyle birlikte iktidar cenahından öyle bir alkış koptu ki, sormayın gitsin!
“İşte devlet halkın cebine göz koyanları böyle yapar” diyenlerden tutun da “Bizim vergilerimizle insanlar ucuz alışveriş yapıyor. Helal olsun” diyenlere kadar övgüler düzüldü.
***
Bunu avuçlarının içi patlarcasına alkışlayanlar başta olmak üzere kimse çıkıp “Tarım kredi Kooperatifi marketleri, diğer market ve bakkalları batırır” demedi!
“Bu uygulama bu sektörde faaliyet gösteren bir çok iş yerini iflas ettirir” de demedi.
Dahası...
Hiçbiri kalkıp “Market açmak devletin görevi mi?” falan diye de sormadı.
***
Eskişehir'de, hem de bir çoğu şehir merkezinde faaliyet gösteren 30 civarında Tarım Kredi Kooperatifi marketi var.
“Bu marketler, bu sektörde faaliyet gösteren diğer market ve bakkalları zor durama düşürüyor.”demeyenler...
“Devletin işi market açmak mı?” diye sormayanlar...
“Bakanlık bu harcama kalemini giderlerinde nasıl gösterecek?” merakı içinde olanlar...
Şimdi kalkmış, belediyenin açtığı Halk Lokantasını sırf siyasetten eleştirmek için “Belediyenin açtığı lokanta, diğer lokantaları bitirecek.” diyerek, “Belediyenin işi lokanta açmak mı? Belediye buraya aktardığı parayı nasıl gider gösterecek?”sorularının sözde cevabını arıyor iyi mi?
İnsan biraz olsun samimi olur!