BELEDİYELER BU GİDİŞLE RUTİN İŞLERİ DAHİ YAPAMAZ HALE GELECEK...
Belediyeler, geçtiğimiz yıllarda topladığı vergilerin yarısını dahi toplayamıyor...
***
Belediyeler, enflasyona rağmen geçtiğimiz yıllarda İller Bankası'ndan aldıkları ödeneği bu yıl alamıyor.
***
Belediyeler, özellikle Erdoğan'ın Çalışma Bakanına vermiş olduğu “Silkeleyin” talimatı sonrasında başlatılan SGK borçlarını ödemek için ellerindeki arsaları ve kasalarındaki paraları ödemek, kalan borcu da takside bağlatmak durumunda kalıyor.
***
Belediyeler, hükümetin yayınlamış olduğu tasarruf tedbirleri çerçevesinde en küçük projeleri bile hayata geçirme imkanı bulamıyor.
***
Belediyeler kredi bulamıyor. Krediyi bir şekilde bulsalar dahi almak istedikleri araçlar için atılması gereken imzalar bir türlü atılmıyor.
***
Belediyeler, özellikle de muhalif belediyeler iktidarın sıkı denetimi altında.
Bir yandan Sayıştay, bir yandan İçişleri Bakanlığı, bir yandan SGK ve Çevre Bakanlığı müfettişleri belediye binalarından eksik olmuyor.
***
Hal böyle olunca, belediyelerin çöp toplama, asfalt ve kaldırımların onarımı, parkların bakımı ve bürokratik işlerden oluşan rutin işleri yapmaktan öte kıpırdayacak durumu kalmıyor...
***
Geçtiğimiz günlerde bir yılın değerlendirmesini yapan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt “Kimse bizden bu şartlar altında büyük yatırımlar beklemesin. Belediye bu imkanlarla ancak rutin işleri yapabilecek” dedi ya...
Vaziyet böyle devam ederse belediyeler rutin işleri dahi yapamaz hale geçecek...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SÖZÜN BİTTİĞİ YER!
Diyarbakır'de meyve yüklü tır henüz belirlemeyen bir nedenden ötürü kontrolden çıkıp devriliyor.
Kazada tır şoförü can veriyor.
Hayatını kaybeden şoförün cesedi yol üzerinde yatarken, devrilen tırdan etrafa saçılan meyveler, yoldan geçen vatandaşlar tarafından toplanıp araçlarına yükleniyor.
Üstelik...
Yola saçılan meyvelerin toplanarak yüklendiği araçlar lüks olarak tanımlayabileceğimiz araçlar.
Hala olayın etkisinden çıkabilmiş değilim...
Ne “Rezillik”, ne “Utanmazlık”, ne “Kepazelik”, ne “Vicdansızlık”, ne de “Ahlaksızlık” sözcükleri bu yapılanı tanımlamakta yetersiz kalıyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
TABLO ORTADA...
2023 yılında Türkiye'de 128.528 yeni şirket kurulmuş. Aynı yıl kapanan şirket sayısı ise 25.883.
Yani her 5 yeni şirkete karşı 1 işletme kepenk kapatmış.
***
2024 yılının ilk 9 ayında 81.904 yeni şirket kurulmuş. Bu oran geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 13.3 düşüş ün olduğunu gösteriyor.
Aynı dönemde kapanan şirket sayısı 18.780. Artış yüzde 23.1
***
2025 yılının ilk 2 ayında kurulan şirket sayısı yüzde 3.1 oranda azalmış. Kapanan şirket sayısı yüzde 1.2 artmış.
Bu tabloya baktığınızda bile ekonominin ne halde olduğu çıkıyor ortaya...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
CHP DAYANIŞMA SANDIKLARININ FİKRİ MUHARREM ŞENEL'DEN...
Ekrem imamoğlu'nun gözaltına alındığı 19 Mart günü Muharrem Şenel, İmamoğlu'nu da etiketlediği bir şu paylaşımı yapıyor:
“Şu anda ülkece tam bir akıl tutulması yaşanmaktayken kişisel önerim şudur ki: 23 Mart'ta yapacağımız ön seçim sandıklarının yanına ayrı sandıklar konulmalı, nüfus cüzdanı ile isteyen herkesin oy kullanması sağlanmalı ve olay referanduma dönüştürülmelidir”
***
Bu paylaşımın sonrasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel 23 Mart tarihinde yapılacak olan ön seçimde, üye sandıklarının yanına halkın da oy kullanabileceği dayanışma sandıklarının konulacağını açıklıyor.
***
Belli ki Şenel'in paylaşımı CHP'de dikkat çekmiş, uygulanır bulunmuş, uygulanmış ve 15 milyon oy kullanılmasıyla da bu fikir bir anlamda referanduma evrilmiş...