Nabi Avcı Eskişehir'den ilk kez milletvekili adayı gösterildiği seçimin öncesinde bir tanışma toplantısı düzenlemişti.

***

İşte bu toplantı sonunda dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i eleştirmesine yönelik bir soru karşısında da şu cevabı vermişti:

“Bakın çocuklar... 12 Eylül sonrasını sizler pek hatırlamazsınız. İhtilal sonrası ben ve bir çok akademisyen arkadaşımız siyasi görüşümüzden dolayı görev yaptığımız Anadolu Üniversitesi'nden atılmak istendik. Yılmaz Büyükerşen aynı görüşte olmamamıza rağmen buna karşı çıktı. Sıkıyönetim Komutanının karşısında dikilerek 'Benim bu öğretim üyelerine ihtiyacım var' diyerek direndi. Üniversiteden atılmamız halinde Kenan Evren'e kadar çıkacağını söyledi. Bunun üzerine bizi uzaklaştıramadılar. Adam bizleri koruyup, kolladı. Darbe sonrası süreçte ben ve benim konumumda olan akademisyenleri kurban vermemek için direndi ve vermedi. O yüzden Rektörlüğünün hakkını her zaman teslim ederim.”

***

Şimdi o günlerden bu günlere geldiğimizde insan ister istemez her iki dönemin de kıyaslamasını yapıyor.

O dönemin Rektörü, karşı siyasi görüşten olduğunu bildiği öğretim üyesini yedirmemek için askerin karşısına dikilme cesaretini gösterirken, bu dönemin Rektörleri ise iktidarın karşısında siyasi fikre sahip ne kadar öğrenci ve öğretim üyesi varsa, üniversiteden uzaklaştırılmaları için hepsini ihbar edebiliyor...

***

O dönemin Rektörleri “Benim için siyasi görüşü önemli değil. Önemli olan akademisyenlik kalitesi” diye düşünürken, bu dönemin rektörleri “Benim için önemli olan akademisyenlik kalitesi değil. Önemli olan siyasi görüşü”diye düşünebiliyor...

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

ASLINDA TARİHİ BİR FOTOĞRAF OLABİLİRDİ

Eskişehir'in tarihi, kültürel, sosyal ve ekonomik konularının tartışılacağı ve Eskişehir'in her yönüyle bilimsel açıdan ele alınarak tanılılırlığını artırmak amacıyla yapılması planlanan "Eskişehir Sempozyumu" nun ön hazırlık toplantısı yapılmış.
 ***
Toplantıda Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı, Üç üniversitenin Rektörü ve Oda başkanları var...
***
Eskişehir açısından son derece önemli bir fotoğraf...
Keşke o toplantıda Eskişehir'in 6 milletvekili ile Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanları da olsaydı...
***
İşte o zaman “Önemli” dediğimiz fotoğraf resmen herkesin aynı kare içinde yer aldığı nadir ve aynı zamanda da “Tarihi” bir fotoğraf olurdu.

ESKİŞEHİRSPOR'A PİRİM DOPİNGİ İÇİN ŞEHRE ÇAĞRI...

Fikir her hafta Perşembe günü yaptığımız televizyon programında çıktı ortaya...
Eskişehirspor'un 4 maçı kaldığı, bu dört maçta kaybedilecek bir puanın bile Eskişehirspor'u şampiyonluktan edeceği, bu yüzden yönetimin prim konusunda kesenin ağzını açtığı ama buna şehrin de katkı vermesi gerektiği konusunda ortaya bir mutabakat çıktı.
***
Bunun üzerine, Eskişehir'deki Oda ve mesleki kuruluşların, firmaların ve  kişilerin bireysel olarak, teşvik amacıyla dağıtılacak pirimlere katkı saylamaları konusunda bir çağrıda bulunmaya karar verdik.
***
Umarız, Eskişehirspor'un dört maç sonunda şampiyon olması halinde şehir, dağıtılacak pirim konusunda, bunu bir kampanya haline getirerek gerekli katkıyı sağlar.
Umarız böyle bir katkı, oda ve mesleki kuruluşlar ve firmalar için hem bir reklam olur hem de Eskişehirspor'a şampiyonluk yolunda güçlü bir doping oluşturur...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

E S E S 153