CHP'de önce:
“Üç belediye başkanı da bu seçimlerde yeniden aday gösterilecek” diye başladı hikaye...
***
Ardından CHP'nin kurultayı oldu, partinin başına yenilikçiler geldi.
***
Sonrasında:
“Yenilikçiler, kurultayda kendilerini desteklemeyen Büyükerşen'i yeniden aday göstermek istemiyor” durumu çıktı ortaya.
***
Bununla birlikte:
“Yenilikçiler Büyükerşen ile birlikte Ahmet Ataç'ı da aday göstermek istemiyor”diye mesele bir başka boyut kazandı.
***
Devamında:
Büyükşehir adaylığı için kurultayda yenilikçilere destek veren Kazım Kurt'un ismi konuşulmaya başlandı.
***
Bir ara Tepebaşı'na Ayşe Ünlüce'nin, bir ara Gaye Usluer'in bir ara da Odunpazarına Erman Gölet'in ismi konuşulmaya başlandı...
***
CHP genel merkezi başından beri süreci o kadar kötü yönetti ki, mevcut üç başkan ile ilgili “Yeniden adayımızsınız” diyebildi ne de “Aday göstermeyeceğiz.” diyebildi.
Hal böyle olunca CHP'nin belediye başkan adayları meselesini arap saçına çevirdi.
***
Şimdi:
Onca olan bitenin ardından CHP genel merkezinin üç belediye başkanını seçimlerde yeniden aday göstermeye  karar verdiği konuşuluyor...
***
Eğer bu doğru çıkarsa ve üç belediye başkanı söylenildiği gibi yeniden aday gösterilirse, CHP genel merkezi için Ağa ile marabasının tek at ile  o meşhur yolculuk  hikayesini hatırlatmak lazım!
Hani şu “Biz bu b...ku niye yedik!” hikayesini...
Zira...
Bu hikaye başından beri süreci yönetemeyip yine başa dönen CHP genel merkezinin yaptığına tam da uyuyor...

DAHA İLK MADDEDE ÇUVALLAMIŞIZ Kİ!

Ülkenin ve toplumun bir arada ve huzurlu, aynı zamanda uyumlu kalabilmesinin en önemli koşulu güvendir.
O nedenle ülkede biran önce ne yapılıp edilip, güvenin sağlanması gerekiyor.
***
Peki güven nasıl sağlanır bir ülkede?
Bunun üç tane olmazsa olmaz koşulu var.
Birincisi HUKUK
İkincisi ETİK
Üçüncüsü de LİYAKAT.
***
HUKUK’TAN başlayacak olursak…
Devletin yaptırdığı araştırmada bile halkın yargıya, yani hukuka olan güven yüzde 38 çıkıyor.
Halkın yüzde 62’si ülkede hukuka güvenmiyor…
***
Fıkrayı bilirsiniz…
2. Mahmut Selimiye kışlasını denetlemeye gider. Kışladan içeri girer.Her zaman olması gereken ve padişahı selamlamak için atılan 9 pare top atışı olmamıştır. Tabi padişah buna çok kızar ve kışlanın bütün paşalarını toplayarak hesap sorar. Paşalar da sorumlu olarak topçu çavuşunu çağırırlar. Padişah topçu çavuşuna sorar:
'Neden top atışı yapılmadı?'
Çavuş cevap verir:
'Efendim tam 18 tane sebebi var.'
Padişah:
'Say bakalım.'
Çavuş:
'1-Barut yok..'
Padişah hemen araya girer:
'Tamam gerisini sayma.'

Sonuç olarak…
Biz daha “Güven” oluşturmak için gerekli üç kriterin ilk maddesi olan HUKUK’ta bildiğiniz çuvallamışız.
Diğer iki kriter zaten Allah’a emanet…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

HATİPOĞLU'NUN VAADİ BİRAZ UÇUK GELDİ! 

AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nebi Hatipoğlu vaatlerini sıralamaya başladı.
***
Katıldığı bir televizyon programında vaatlerini sıralarken, seçimi kazanması ve belediye başkanı olması halinde “Eskişehir'de trafik sorununa sebebiyet veren tramvayı metro gibi yapıp, yerin altına alacağız”demiş.
***
Eskişehir'de bu söylenilen vaadin gerçekleşmesi her ne kadar imkansız olmasa da biraz uçuk bir vaat gibi geldi...
***
Hatırlayan mutlaka vardır...
İktidar Eskişehir'in merkezinden geçen demir yolunun 8 kilometresini yer altına almak için başladığı projeyi önce 4.4 kilometreye, ardından da  2.2 kilometreye indirerek budadı...
***
Bu 2.2 kilometrenin yer altına alınması da tam 7 yıl sürdü
Demir yolunun 2.2 kilometresi  yer altına 7 yılda ancak alınırken, üzerindeki bulvarın düzenlemesinin tamamlanması da 2 yılı buldu...
Kentsel dönüşüm, Trafik, çeşmelerden akan suyun içilebilir olması vaatlerine eyvallah!
Ancak...
Yukarıda da söyledik...
Hatipoğlu'nun tramvayı yer altına alacağız” vaadi bize olabilirliği tam olarak hesaplanmamış uçuk bir vaat gibi geldi...