Mahalli seçimlere yönelik seçmen davranışlarını ortaya koyan bir araştırma var...
Bu araştırmanın sonucunda üç husus ön plana çıkıyor.
***
Buna göre:
Mahalli seçimlerde seçmenlerin önemli bir bölümü partilerden çok adayların niteliklerine bakıyor.
Söz konusu nitelikler de genellikle adayların tanınırlığı, bilinirliği, güvenirliği, makama yakışması ve makama yakışması gibi kriterlerden oluşuyor.
***
İkinci olarak:
Mahalli seçimlerde seçmen genellikle kazanacağına inandığı en yakın adaya oy veriyor.
Genel seçimlerde başka partiye oy vermiş olsa da, mahalli seçimler söz konusu olduğunda kazanacağını düşündüğü rakip partinin adayına rahatlıkla oy verebiliyor.
***
Üçüncü olarak da:
Mahalli seçimlerde gösterilen adayın etnik kökeni ve belirli bir bölgenin insanı olması oy tercihi konusunda çok da belirleyici olmuyor.
Yani...
Seçmen, herhangi bir aday sırf hemşehrisi olduğu için gidip oy vermiyor.
Hemşehriciliği ön plana çıkartan adaylar çoğu Zaman hemşehrilerinin oyunu dahi alamıyor.
***
Sonuç olarak:
Mahalli seçimin şifreleri, genel seçimlerinkinden çok farklı...
Genel seçimlerde, milletvekili adaylarının kim olduğuna bile bakmayan seçmen gidip sandıkta partisine oyu basarken, mahalli seçimde partileri aradan çıkartıp, doğrudan kazanabileceğine kanaat getirdiği adaya bakıyor.
***
O yüzden AK Parti'nin Eskişehir'de belediyeleri kazanmasının yolu, seçmeni, belediye başkanlığı seçimini kazanacağına inandıracak, tanınan, bilinen, güven veren, samimi, makama yakışan ve bölgeciliğini ön plana çıkartmaya gerek duymayan adaylarla ortaya çıkması gerekiyor...
***
İşin daha başında seçimi kazanacağından şüphe duyulan adayların, mevcut şartlarda, zaten geriden başlayacakları yarışı önde tamamlama şansı olmayacaktır.
Bizden söylemesi...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
PROJE BAŞLADIĞI GİBİ BİTTİ GALİBA!
Ben diyeyim 40 yıl, siz deyin 50 yıldan bu yana Eskişehir'in demiryolu ile liman bağlantısının olmadığından yakınılıyor.
***
Bu sürede gelmiş geçmiş tüm iktidarlar söz vermesine rağmen Gemlik Limanı’na bağlantı bir türlü yapılamadı.
***
Liman bağlantısı yapılamayınca, çalı etraftan dolaşılarak, alternatif bir yöntem icat edildi.
***
2020 yılında, yani neredeyse dört yıl önce Hasanbey'den 23 vagonluk bir trene Organize'deki fabrikalarda üretilen beyaz eşyalar yüklendi ve tren beyaz eşyaları Çin'e götürmek üzere Derice Limanı’na törenle uğurlandı.
***
Törende konuşan şehrin ileri gelenleri Yeşil Yol Projesi ile Eskişehir'in limanlara ve dünyaya açılacağının Nutuk'ları atıldı.
***
Sonra ne trenden, ne projeden ne de liman ulaşımından hiçbir haber çıkmadı iyi mi?
Görünen o ki: liman bağlantımız zaten yoktu, limana trenle ulaşacak proje de galiba başladığıyla kaldı.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
YA ÇOK BEZDİRMİŞLER YA DA!
AK Parti'de Fatih Dönmez Eskişehir'in patronu konumunda.
Önceki dönemde en etkin bakanlardan biri ve Erdoğan'ın da güvendiği bir isim olması da göz önüne alındığında, Eskişehir'de belediye başkan adaylarının belirlenmesinden partinin seçim hazırlıklarına kadar partinin tüm patronajlığından sorumlu olması gerekiyor.
Fakat...
Fatih Dönmez adaylık konusunda da partinin diğer meselelerinde de pek ön planda olmamaya adeta özen gösteriyor.
Çok nadiren katıldığı toplantılarda bile, toplantıya zorla katıldığı adeta yüzünden okunuyor.
Anlaşılan o ki:
Fatih Dönmez'i partide ya çok bezdirmişler ve bu yüzden sıktı sıyrılmış, ya da kendisi partinin diğer aktörlerine "Buradaki meseleleri siz halledin, gücünüzün yetmediği meselelerde ben devreye gireyim" diye kendisini meselelerin dışında tutacak bir yöntem uygulamaya koymuş.
Öyle ya...
Mutlaka Ankara'da yoğunluğu da vardır ama, buradan kendisini bu denli uzak tutacak bir nedeni olsa gerek...