Filler ormanlık alanda hep aynı yol güzergahını kullanırmış…
Filleri yakalayıp, ehlileştirmek ve bu surette onları taşıma işinde kullanmak isteyenler takip edip öğrenirmiş o yolları.
***
Sonra o yolun üzerine derin çukurlar kazar, üzerlerini de belli olmayacak şekilde örterlermiş…
Filler yoldan geçerken haliyle düşermiş çukurun içine…
O sırada siyah elbise giymiş insanlar, çukura düşen filleri başlarmış uzun sopalarla dövmeye…
Sonra da ormanın içinde kaybolurmuş siyah elbiseli adamlar
***
Dayak yedikleri için canları yanan filler, düştükleri çukurun içine hapsolurmuş.
Bir süre sonra siyah elbiselerini çıkartıp, beyaz elbise giyen aynı adamlar tekrar gelirmiş çukurun başına…
Filleri önce çukurdan çıkartır, ardından su verir, sonra da başını severmiş sevgiyle.
Böylece filler, beyaz kıyafetli insanların kurtarıcıları olduğunu düşünür, hayatı boyunca o insanlara minnet duygusuyla bağlanıp, hizmet edermiş…
***
Kendilerini o çukura düşürenin de, dayağı atanların da, kendilerini o çukurdan çıkartanların da aslında aynı insanlar olduğunu asla bilemezlermiş…
Şimdi bunu durup dururken niye yazdığımızı merak edenler vardır…
***
Dikkat ettiyseniz ülke siyasetinde de aynı yöntem sanki yıllardır uygulanıyor...
Ekonomiyi bozanlar, “Bu bozulan ekonomiyi ancak biz düzeltiriz” diyor.
Yoksulluğu yaratanlar “Bu yoksulluğu biz bitiririz” diyor.
Hukuku, eğitimi, sağlığı rayından çıkartanlar “Bunları bizden başkası düzeltemez” diyor.
Baskıyı, zulmü, ötekileşmeyi yapanlar “Demokrasiyi biz getireceğiz” diyor.
***
İşin tuhaf tarafı, insanlar buna inanıyor.
Bozanın da, “Ancak biz düzeltiriz” diyenin de aynı kişiler olduğunu görmüyor, göremiyor.
Tıpkı kendilerini çukura düşürenlerin de çukurdan çıkartanların da aynı insanlar olduğunu bir türlü  anlamadıkları, anlayamadıkları gibi...

Fil-1

AKILLANMAK GİBİ BİR NİYETİMİZ HİÇ OLMADI Kİ...

Okullarda öğrencilere zaman zaman deprem anında ne yapılması gerektiği anlatılıyor.
diye de zaman zaman tatbikatlar yapılıyor.
***
Tatbikatta, deprem alarmı ile birlikte sınıfta ders yapan çocuklar hemen iki ellerini başlarının üzerine koyarak, sıralarının yanına çömeliyorlar.
Böylece çocuklar depreme sözde hazır hale getirilmiş oluyor!
***
Bu iş böyle yapıladursun, deprem ve önlemler konusuna önem veren bir eğitimci “Yahu sınıflarda hep aynı tatbikatı tekrarlayıp duruyoruz. Çocuklar da otomatikman sınıflarında sıraların altına giriyorlar. Ben çocukların bu işin mantığını kavradığına emin değilim. O yüzden değişik bir şey deneyeceğim” diyor.
***
Deprem tatbikatı için o güne kadar hep çocuklar sınıftayken verilen alarmı bu kez çocuklar teneffüste, yani okul dışındayken vermiş.
Alarmı duyan çocukların büyük bir bölümü ne yapmış dersiniz?
Koşarak sınıflarına çıkmışlar ve ellerini başlarının üzerine koyarak, sıralarının yanına çökmüşler iyi mi!
O eğitimcinin kuşkulandığı gibi, çocukların bu işin mantığını kavrayamadığı da böylece ortaya çıkmış olmuş...
***
Yukarıda anlattığımız olay bu ülkede, hem de yakın bir geçmişte yaşanmış.
Biliyorsunuz dün Kahramanmaraş merkezli o feci depremin ikinci yıl dönümüydü.
Ne yazık ki o faciayı yaşamamıza rağmen binaları, şehri ve ülkeyi depreme dayanıklı hale getirme çabası içinde olmadığımızı bırakın bir kenara, insanları kafalarında depreme hazırlık derdimiz de hiç olmadı, olmuyor.
Ne diyelim*
Başımıza gelen onca musibetin bir türlü akıllandıramadığı bizden başka bir toplum yoktur herhalde...

Deprem 21

10 AYDA 10 AY ÖNCESİNE GELDİK...

Aşağıda üç paylaşımın fotoğrafı var.
1nci paylaşım fotoğrafıyla 3ncü paylaşım fotoğrafı arasında  10 aylık bir süre geçmiş.
***
İlk fotoğrafta seçim öncesi AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nebi Haipoğlu projelerini sunduğu lansman toplantısında “Çevre Yolları Eskişehir'e hayırlı olsun”diyor.
***
İkinci paylaşım fotoğrafı bundan bir hafta sonra Eskişehir'e gelen Ulaştırma Bakanı Uraloğlu'na ait.
Eskişehir'in kuzey ve güney çevre yolu projesinin hazır olduğunu söylüyor.
***
Son paylaşım fotoğrafı ise önceki güne ait.
Milletvekili Nebi Hatipoğlu Ulaştırma Bakanı Uraloğlu'nu ziyaret ediyor ve kuzey çevre yolunun yatırım programına alınması konusunu ele aldıklarını duyuruyor.
***
Sonuç olarak...
10 ayda çevre yolu meselesi bildiğiniz “Hayırlı Olsun” dan, “Yatırım programına alınsın”a gelmiş!