Değişen bir şey yok!
Sen eşek oldukça sırtına binen çok olur.
Ondan sonra da semer sırtımı yara etti diye semerciyi şikayet edersin.
Semerci ne yapsın, senin gibi sırtına semer takılmasına izin veren eşeğe!

Al sana kıssadan hisse..
Padişah vezirlerini çağırır: “Köprülere adam koyun, geçenden bir akçe alsınlar!”
Aradan bir süre geçtikten sonra Padişah vezirlerine sorar: 
“Nasıl, halk hayatından memnun mudur? Herhangi bir şikayet var mı?” 
Vezirler: Hiç bir tepki yok sultanım! 
Padişah: “İyi o zaman. Köprünün diğer tarafına da bir adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın!” Aradan bir süre geçmiş. 
Padişah tekrar sormuş vezirlerine: “Var mı halinden şikayet eden?” 
Vezirler cevap vermiş: Yok! 
Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş: 
“Köprülerin ortasına da birer adam koyun, gelip geçeni sevip... şaapsın!” Demiş.

Aradan bir hafta geçmiş, padişah halktan bir tepkinin olmamasına içerlemiş.
Çağırmış vezirlerini: “Halkı dinleyelim hele bir” demiş. 
Gitmişler bi köye.
Padişah sormuş: “Halinizden memnun musunuz, var mı bir şikayetiniz?” 
Ses yok. Padişah hiddetlenir ve bağırarak tekrar sorar. 
“Taş üstünde taş omuz üstünde baş komam! Var mı şikayeti olan hemen söylesin?” 
Diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş. 
“Padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!” 
Eeee! demiş Padişah bir umutla…
İşte halkımdan bir kişi bile olsa şikayetçi olacak! 
Sormuş adama: “Ne olmuş o köprünün ortasındaki adama?” 
Dediğinde “Padişahım, aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz. Mümkünse bir adam daha koysanız…”
Hiç merak etme zevkle koyarlar..